Kategori: Edebiyat
Yazar: Paul Pen
Yayınevi: Martı Yayınları
Ateşböceklerinin Işığı
Tanıtım Bülteni
Babam bana yalan söylemişti. Kapı asla açık olmamıştı. Sadece başka bir duvardı.Son duvar. Küçük çocuk, ailesiyle birlikte bir bodrumda yaşıyordu; hayatı boyunca dış dünyayı hiç görmemişti ve neden orada olduklarını da bilmiyordu… çevresini saran dört duvar, kapalı kapılar ve karanlığın yanında bir de ailesinin sürekli büyüttüğü yalan duvarıyla örülmüştü her yanı. Çocuğun zihni sorulardan oluşan devasa bir boşluktu adeta ve o boşluğu dolduracak gerçek cevaplar ona verilmiyordu: Çekirge Adam neydi? Ablası neden maske takıyordu? Dışarısı nasıl bir yerdi? Kapılar neden kapalıydı? Işık nereden geliyordu? Bebeğin babası kimdi? Ateşböcekleri nereden gelmişti?.. Çocuğun istediği tek bir şey vardı: Gerçek. Paul Pen zihne, yüreğe ve sinirlere derinden etki eden güçlü bir yazım tarzıyla karşınıza çıkıyor. Şokeolmaya, etkilenmeye, üzülmeye ve dehşete kapılmaya hazır olun. Karanlığa ve ışığa kendinizi hazırlayın. Sevgiye ve dehşete de. Yazarın, Dahl, King ve Hitchcock’u hatırlatan özgün gerilim edebiyatı tarzıyla kaleme aldığı Ateşböceklerinin Işığı, jilet keskinliğindeki karşı konulmaz hikâyesi ve ustalıkla örülen kurgusuyla zevkli bir okuma deneyimi sunuyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Okuyana çok şey kazandıracağını düşünüyorum
Kurgu olarak çok güzel gayet akıcı bir kitap 2 günde bitti
Kitaptaki karakterlerin ismi yok. Anne, baba, büyükanne, abla ve abi var. Bi de anlatıcı. Toplamda 6 kişi bir bodrum da yaşamlarını sürdürüyor. Dışarı çıkmak yasak. Anlatıcı bunu merak edip sordukça kimse net cevap vermiyor. Peki dısarda ne var? Neden yıllarca bodrumdalar? Abla kimden hamile kalıp bebek doğurdu? Neden maskeyle dolaşıyor? 6 kisilerken neden masaya 7 tabak konuyor? Onlara dışardan yemek temin eden kişi kim?
Sezgilerine sonuna kadar güvenen, merak duygusu hiç bitmeyen, babasının ona kızmasına rağmen araştırmasına devam eden, kendine zarar geleceğini bildiği halde doğru olandan vazgeçmeyen bir çocuk var karşımızda.
Ateşböceklerinin Işığı hızlı sayılabilecek temposu ve ilginç konusu ile rahat okunabilen bir kitap. Bir sayfa bir sayfa derken kitap bir günde bitti. Tavsiyemdir, kesinlikle okuyun
Yazım tarzı itibari ile okuyucuyu sıkmayan bir kitap idi. Kurgu olarak ise benim açımdan yetersiz ve hayal kırıklığından ibaretti. Ailenin neden yıllarca bodrumda, dış dünyadan kopuk bir şekilde öğrendiğim an kaldırıldığımı hissettim. Yazarın büyük bir gizem üzerine kurduğu hikaye son yüz sayfada ortaya çıkan gerçek ile anlamsız bir boyut aldı. Ablasının maske takmasının nedeninin açıklanması ise aynı şekilde tam bir saçmalıktı.