Sofia gecenin içinde koşuyor.Gece karanlık ve Sofia korku içinde.Neden korktuğunu, nereye gittiğini bilmiyor.İki tarafı çalı ve fundalıklarla kaplı bir patika boyunca koşuyor.Hiçbir şey göremiyor ama ayakları patikayı ezbere biliyor.Sofia'yı bu kadar korkutan ve bu gece karanlığında onu ele geçirmek isteyen şey ne? Kör bir canavar mı yoksa peşindeki?O garip yaratığın nefesini sırtında hissediyor ve daha hızlı koşmaya başlıyor. Ama artık gücü tükeniyor.Gizlenmeyi düşünüyor, patikadan ayrılmayı, fundalığın içinde büzülüp dikkat çekmeyecek kadar ufalmayı.Tıpkı antilopların yaptığı gibi sıçrıyor ve ayağı yerden kesiliyor.O an beyninde bir şimşek çakıyor.Peşindeki canavarın istediği de bu değil miydi?Patikadan ayrılmak...
Gerek çevirisi gerek konusuyla sizi anında etkileyecek bir kitap. Bitene kadar elinizden bırakamayıp benim gibi birkaç saatte son sayfasına kolayca ulaşabilirsiniz. Kitabı okuduktan sonra yaşadığımız büyük sorunların aslında önemsiz şeyler olduğunu görüp hayata bakışınız ve problemlerinize yaklaşımınız değişecektir. Mankel’in birbirine benzeyen soğuk kuzey ülke ve insanlarından sonra bu sıcak güney kitabını okumak yazar hakkında oluşan önyargımıda değiştireceğe benzer…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Henning Mankell’in tüm kitaplarını okudum.Riganın Köpekleri dışındakileri okumak zaman kaybı.Bu kitabı da öyle.
Gerek çevirisi gerek konusuyla sizi anında etkileyecek bir kitap. Bitene kadar elinizden bırakamayıp benim gibi birkaç saatte son sayfasına kolayca ulaşabilirsiniz. Kitabı okuduktan sonra yaşadığımız büyük sorunların aslında önemsiz şeyler olduğunu görüp hayata bakışınız ve problemlerinize yaklaşımınız değişecektir. Mankel’in birbirine benzeyen soğuk kuzey ülke ve insanlarından sonra bu sıcak güney kitabını okumak yazar hakkında oluşan önyargımıda değiştireceğe benzer…