Atlantisli bir prens karanlık ile aydınlık arasındaki çetin savaşta ışıktan yana olmanın bedelini gözleriyle ödemiş, günü gelene dek terk etmeyeceği bedeninde acılar ve sancılarla boğuşarak yaşamaktadır. Sığınağındaki Işık Tapınağı'ndaki beyaz cüppeli rahipler ona sahip çıkacaktır; ancak kötülüğün temsilcisi olan kara cüppeli büyücüler, karanlık sanatlarını Tapınağın altındaki mağaralarda icra etmekte olduklarından, tehlike çok da uzaklarda değildir.
Kitabı alırken kesinlikle önyargılı olmamak gerekiyor. Evet isminden de anlayabileceğiniz gibi Atlantis’le ilgili bir kitap ama kesinlikle bir fantastik kurgu. Atlantis J.R.R.Tolkien Ustamın bile dolaylı olarakda olsa işlediği ilginç bir mitos. Marion’un diğer serisi Avalon’un Sisleri ilede bağlantılı dolayısıyla. Sanırım geçmişimizin karanlık tarafları ancak bu kadar güzel ele alınabilirdi. Her fantazi dünyasında olduğu gibi bu dünyada da (aslında dünyamızda 🙂 büyü unsuru var. Ve bu babadan oğula geçen bir güç. Atlantis Prensi Micon, ışığın oğlu, karanlığın güçleri tarafından kör edilmiş bir şekilde Işık Tapınağına ulaşır. Burda ondaki ışığın farkına varan Işık Rahibi Rajasta tarafından çok iyi karşılanır ve bakılır. Bu arada Başrahibin kızı Domaris ile tanışır ve kaderlerinin beraber olduğunu anlar… Işık Tapınağı,karanlık büyücüler ve Gri Cüppeliler arasında biryerde Atlantis’in kaderi yatmaktadır…
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi bir fantazi kitabı. Tabi J.R.R. Tolkien kadar iyi değil ama okunabilecek bir kitap. Kitabın dili çok ağır. Bazı yerlerde okuyucuyu sıkabiliyor. Bu da kitabın en büyük eksiği. Kitapta olaylar karanlık güçler tarafından kör edilen ışığın oğlu Micon’un ışıklar tapınağına gelmesiyle başlar. Micon ışık tapınağında baş rahibin kızı Domaris’e aşık olur. Daha sonra bu onun tek yaşama amacı olur. Tamamen büyünün hakim olduğu etkileyici bir kitap. Fantazi sevenlere tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Kitabı alırken kesinlikle önyargılı olmamak gerekiyor. Evet isminden de anlayabileceğiniz gibi Atlantis’le ilgili bir kitap ama kesinlikle bir fantastik kurgu. Atlantis J.R.R.Tolkien Ustamın bile dolaylı olarakda olsa işlediği ilginç bir mitos. Marion’un diğer serisi Avalon’un Sisleri ilede bağlantılı dolayısıyla. Sanırım geçmişimizin karanlık tarafları ancak bu kadar güzel ele alınabilirdi. Her fantazi dünyasında olduğu gibi bu dünyada da (aslında dünyamızda 🙂 büyü unsuru var. Ve bu babadan oğula geçen bir güç. Atlantis Prensi Micon, ışığın oğlu, karanlığın güçleri tarafından kör edilmiş bir şekilde Işık Tapınağına ulaşır. Burda ondaki ışığın farkına varan Işık Rahibi Rajasta tarafından çok iyi karşılanır ve bakılır. Bu arada Başrahibin kızı Domaris ile tanışır ve kaderlerinin beraber olduğunu anlar… Işık Tapınağı,karanlık büyücüler ve Gri Cüppeliler arasında biryerde Atlantis’in kaderi yatmaktadır…
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi bir fantazi kitabı. Tabi J.R.R. Tolkien kadar iyi değil ama okunabilecek bir kitap. Kitabın dili çok ağır. Bazı yerlerde okuyucuyu sıkabiliyor. Bu da kitabın en büyük eksiği. Kitapta olaylar karanlık güçler tarafından kör edilen ışığın oğlu Micon’un ışıklar tapınağına gelmesiyle başlar. Micon ışık tapınağında baş rahibin kızı Domaris’e aşık olur. Daha sonra bu onun tek yaşama amacı olur. Tamamen büyünün hakim olduğu etkileyici bir kitap. Fantazi sevenlere tavsiye ederim.