Hanna, Baltık Denizi kenarında yaşayan küçük bir kızdır. Hanna’nın babası denizlerde çalışan bir bilim adamıdır ve görevi nedeniyle Hint Denizi’nde bulunmaktadır. Babasıyla görüşemediği için onu çok özleyen Hanna’nm akiına müthiş bir fikir gelir: Babasına bir şişenin içinde mektuplar gönderecektir.Hanna babasına uzun mektuplar yazarken, hayatının nasıl geçtiğinden, doktor olan annesinin tuhaf hastalarından, yapmayı düşündüğü icatlardan, minik zürafası Karoline’den ve şişman kedisi Charüe’den bahseder bu yazılarında…Ama babası çok uzakta olduğu için, şişelerin ona ulaşıp ulaşmadığının cevabını hiçbir zaman bilemez…Mektuplardan oluşan bu harika öyküyü neşeyle okuyacaksınız.


Kitap Yorumları - (1 Yorum)
“Merhaba Baba. Yine ateş aldı fitilim. Hem de öyle bir ateş ki, bu kez söndürmeye kimsenin gücü yetmez. Demem o ki baba, harman yeline savuracak zaman kalmadı bende. İşte geldim baba. ‘Godot gelmedi!’ de ben geldim. Ben, o küçük yaramaz, ben o aklı evvel oğlun; ancak ben gelebildim. Küçük kelebeğin, yine kanatları olduğunu hatırladı. Bir mektupluk, bir merhabalık zaman darlığında da olsa, özgürce kanat çırpmak istiyor…” Babalarla oğulların iyi geçinemediklerini düşünenlere…