“Benim için hazır mısınız, demir parmaklıkların öte yanındaki sizler? Hikâyemi dinlemeye hazır mısınız? Ağzınızın içinde acıyı ve tatlıyı bir arada hissetmeye hazır mısınız? Uzun bir süre boyunca aklınızdan çıkartamayacağınız bir hikâye olacak. Ama bu ülkede yaşanan diğer binlerce hikâyeden çok da farklı değil. Tek fark, şu anda hayatta olmam.”Korku ve tehlike Bağdat’ta her zaman vardır. Birbirine yabancı iki faklı adam Aadil ve Malik bunu çok iyi biliyordu. İkisinin de tek isteği aileleri için normal, bombalardan, top ateşinden ve yoksulluktan arınmış güvenli bir hayat. Onların parçalanmış bir dünyada insanlığı ve güzelliği aramak için verdikleri mücadele entrika, gerilim, arkadaşlık ve umut dolu bu hikâyenin temelini oluşturuyor.
avaşın acı gerçeklerini iki birbirinden kısmen bağımsız karakterin birinci ağzından anlatan her ne kadar duyduğumuz bildiğimiz şeyler olsa da okumak yürek burkuyor.
Uzun zamandır elimde olan ama ancak okumaya fırsat bulduğum bir kitap “Bağdat’ın Solmuş Çiçekleri “. Savaşın acı gerçeklerini iki birbirinden kısmen bağımsız karakterin birinci ağzından anlatan her ne kadar duyduğumuz bildiğimiz şeyler olsa da okumak yürek burkuyor. Malik, evli üç çocuklu savaşın biteceğini her daim umut eden bir gömlek mağaza sahibi. Anlattıkları hep umuda dair olsa da her zaman umut ettiğimiz şeyler maalesef gerçekleşemeyebiliyor. Kayıplar her geçen gün biraz daha umutlarımızı alıp götürebiliyor. Aadil, eski Irak ordusu Albayı, şimdilerde mecburen yapmak zorunda asıl görevini kamufle etmek için severek yaptığı fen öğretmenliği. Yavaş ilerleyen bir kitap ancak okunmaya değer bence.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Akıcı yazılmış.İnsanın içini burkan, Konusu yaşanan dramlar khaled hosseini ‘nin romanlarında ki acıyla aynısı olduğu için ben çok beğendim.
avaşın acı gerçeklerini iki birbirinden kısmen bağımsız karakterin birinci ağzından anlatan her ne kadar duyduğumuz bildiğimiz şeyler olsa da okumak yürek burkuyor.
Uzun zamandır elimde olan ama ancak okumaya fırsat bulduğum bir kitap “Bağdat’ın Solmuş Çiçekleri “. Savaşın acı gerçeklerini iki birbirinden kısmen bağımsız karakterin birinci ağzından anlatan her ne kadar duyduğumuz bildiğimiz şeyler olsa da okumak yürek burkuyor. Malik, evli üç çocuklu savaşın biteceğini her daim umut eden bir gömlek mağaza sahibi. Anlattıkları hep umuda dair olsa da her zaman umut ettiğimiz şeyler maalesef gerçekleşemeyebiliyor. Kayıplar her geçen gün biraz daha umutlarımızı alıp götürebiliyor. Aadil, eski Irak ordusu Albayı, şimdilerde mecburen yapmak zorunda asıl görevini kamufle etmek için severek yaptığı fen öğretmenliği. Yavaş ilerleyen bir kitap ancak okunmaya değer bence.
Acı dolu bir hayat önümüzdeki hayatın kıymetini anlayabileceğin bir yazı.
Harika bir kitap .. çok akıcı ve etkileyici …