Bir yanımı, burada, bu insanlara bıraktım. Korktum onların yanında kendimi ele vermekten. Yanlarında ruhumu, düşüncelerimi, duygularımı, taslakların içine yerleştirdim. Çerçeveledim...Bir yanım çekip gitti, o ibret verici karanlık öykülere. Bu yüzden, bu ikiye bölünmüşlük ve hiçbir yere tam ait olamayış yüzünden, çok aşağıladım kendimi, çok kınadım...Ama farkındayım her şeyin. Ne kadar çelişkiye düşersem, ne kadar çok hissedersem parçalanmışlığımı, aşk o kadar çok birikiyor içimde...Aşk, ölüm gibi bakıyor bana. Her geçen gün güzelleşen bir ölüm gibi... Karanlık öykülerin aydınlığına battıkça...
CEZMİ ERSÖZ YİNE HARİKALAR YARATMIŞ… ARAYA BAZI SANATÇILARIN GEÇMİŞLERİNDEN PARÇALAR SERPİŞTİRMİŞ. ÇOK HOŞ… OKUYUN KAYBEDİCEK BİR ŞEYİNİZ YOK KAZANICAĞINIZ ÇOK ŞEY VAR…
içe işleyen ince ince bi biçimde yazılmış bi kitap. kürt meselesinin daha vahim zamanlarına tanıklık ediyor. okunması zaman kaybı değil diyebilirim ancak
‘senin kanatların yoktu aslında……’ne zaman canım acısa,ne zaman dizlerimi kanatsa yokluğun,ben cezmi ersöze sarılıyorum..o hala devam ediyor pansumanlarına..(ilk defa bu kadar uzun yazmış..belkide kısacık olan aşkı uzatmış..)cezmi ersöz hepimize benziyor,hepimizi yazıyor..aslında biz yazıyoruz yaşadıklarımızla bunları..bunun için düştük bu yazara…
Sofu Bilge’ye bu konuda katılmamak imkansız. Eğer illa okumuş olmak istiyorsanız bir kitabınıokuyun inanın yetleri. Hepsi bir birirnin varyasyonları. SAbun köpüğü demişti birisi bana ki çok doğru bir yorumdu bu kitaplr için. Gerçekten de samimi olmayan bir adam zaten insan samimi olamaz o yazdılarında olsa yaşayamaz. Ayrıca kurgu ile kendini aşan zorlayan bir sürü yazar varken neden bu şekilde kendini tekrarlayıp kurgudan bihaber yazan bir yazarı okuyrak zaman kaybedeyim?
bu kitaptaki en net ve yerinde olan sanırım kiatbın ismi.. ve kitaba ismini veren olay.. kürtçe konuşmanın yasak olması nedeniyle ve türkçe de bilmemesinden dolayı bu ilk okuyuşta anlaşılamayan, ama hikayeyi okuduktan sonra hafızalara kazınan “bana bir türkçe ekmek ver” başlığı ülkemizin bu son halinde daha da önem kazanıyor sanırım.. yasak olduğu için kendi dilini konuşamayanlar, kürtçe şarkı söylediği için sürgüne yollananların dönemine şahit olduğum için çok üzgünüm..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
CEZMİ ERSÖZ YİNE HARİKALAR YARATMIŞ… ARAYA BAZI SANATÇILARIN GEÇMİŞLERİNDEN PARÇALAR SERPİŞTİRMİŞ. ÇOK HOŞ… OKUYUN KAYBEDİCEK BİR ŞEYİNİZ YOK KAZANICAĞINIZ ÇOK ŞEY VAR…
içe işleyen ince ince bi biçimde yazılmış bi kitap. kürt meselesinin daha vahim zamanlarına tanıklık ediyor. okunması zaman kaybı değil diyebilirim ancak
‘senin kanatların yoktu aslında……’ne zaman canım acısa,ne zaman dizlerimi kanatsa yokluğun,ben cezmi ersöze sarılıyorum..o hala devam ediyor pansumanlarına..(ilk defa bu kadar uzun yazmış..belkide kısacık olan aşkı uzatmış..)cezmi ersöz hepimize benziyor,hepimizi yazıyor..aslında biz yazıyoruz yaşadıklarımızla bunları..bunun için düştük bu yazara…
Sofu Bilge’ye bu konuda katılmamak imkansız. Eğer illa okumuş olmak istiyorsanız bir kitabınıokuyun inanın yetleri. Hepsi bir birirnin varyasyonları. SAbun köpüğü demişti birisi bana ki çok doğru bir yorumdu bu kitaplr için. Gerçekten de samimi olmayan bir adam zaten insan samimi olamaz o yazdılarında olsa yaşayamaz. Ayrıca kurgu ile kendini aşan zorlayan bir sürü yazar varken neden bu şekilde kendini tekrarlayıp kurgudan bihaber yazan bir yazarı okuyrak zaman kaybedeyim?
bu kitaptaki en net ve yerinde olan sanırım kiatbın ismi.. ve kitaba ismini veren olay.. kürtçe konuşmanın yasak olması nedeniyle ve türkçe de bilmemesinden dolayı bu ilk okuyuşta anlaşılamayan, ama hikayeyi okuduktan sonra hafızalara kazınan “bana bir türkçe ekmek ver” başlığı ülkemizin bu son halinde daha da önem kazanıyor sanırım.. yasak olduğu için kendi dilini konuşamayanlar, kürtçe şarkı söylediği için sürgüne yollananların dönemine şahit olduğum için çok üzgünüm..