John Hobson, kitabında Batı’nın yükselişine dair yaygın görüşlerin etnomerkezci önyargılarıyla mücadele ediyor.Antik Yunan’dan bu yana Avrupalıların kendi gelişimlerine öncülük ettikleri ve Doğu’nun gelişen dünya tarihi içinde pasif bir izleyici olarak kaldığı ileri sürülür. Hobson, "Oryantal Batı"nın yükselişini mümkün kılan iki süreç olduğunu öne sürüyor.
Tarih okurken “neden hep Batı tarihi anlatılıyor” diye aklından geçirenlerin kitabı işte bu. Yazar; Avrupa-merkezci tarih bakışının aksine Doğu’nun (500 yıllarından itibaren Kuzey Afrika-Ortadoğu, 1200’lerden itibarense Çin) 19. yüzyıla kadar birçok alanda (tarımsal üretim, deniz ticareti, ekonomik kurumlar, buluşlar gibi) Batı’nın önünde olduğunu, küreselleşmenin Batı’nın icadı değil aslında 500’lü yıllardan beri adım adım Doğu öncülüğünde kurulduğunu çeşitli yönlerden kanıtlandırma çalışmalarıyla anlatıyor. Kitabın çevirisi bir tık akademik geldi, daha anlaşılabilir bir çeviri olabilirdi ama bu demek değil ki kitabın dili ağır anlaşılmıyor ama çevirmen okuyucuya biraz daha sıcak gelecek bir çeviri üslubu tercih edebilirdi.
Şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. Alışılagelmişin dışında tespitler barındıran ve Batı’nın gerçekte ne olduğunu gösteren bir başucu eseri diyebilirim. Okuyunca siz de hak vereceksiniz.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Dünyanın farklı coğrafyalarındaki medeniyetlerin birbirleri ile olan etkileşimi anlamak adına önemli.
Tarih okurken “neden hep Batı tarihi anlatılıyor” diye aklından geçirenlerin kitabı işte bu. Yazar; Avrupa-merkezci tarih bakışının aksine Doğu’nun (500 yıllarından itibaren Kuzey Afrika-Ortadoğu, 1200’lerden itibarense Çin) 19. yüzyıla kadar birçok alanda (tarımsal üretim, deniz ticareti, ekonomik kurumlar, buluşlar gibi) Batı’nın önünde olduğunu, küreselleşmenin Batı’nın icadı değil aslında 500’lü yıllardan beri adım adım Doğu öncülüğünde kurulduğunu çeşitli yönlerden kanıtlandırma çalışmalarıyla anlatıyor. Kitabın çevirisi bir tık akademik geldi, daha anlaşılabilir bir çeviri olabilirdi ama bu demek değil ki kitabın dili ağır anlaşılmıyor ama çevirmen okuyucuya biraz daha sıcak gelecek bir çeviri üslubu tercih edebilirdi.
Alışılmışın dışında bir tarih anlatısı.
Hobson Avrupa tarih çalıcılığınıı doğudan çalınanları anlatarak bize gösteriyor.
Şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. Alışılagelmişin dışında tespitler barındıran ve Batı’nın gerçekte ne olduğunu gösteren bir başucu eseri diyebilirim. Okuyunca siz de hak vereceksiniz.