Kategori: Edebiyat
Yazar: Dan Kavanagh
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Bendeniz Duffy
- çevirmen: Serdar Rifat Kırkoğlu
- Yayın Tarihi: 18.07.2000
- Orijinal Adi: Duffy
- ISBN:
- Dil: TÜRKÇE
- Sayfa Sayısı: 176
- Cilt Tipi: Karton Kapak
- Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
- Boyut: 13 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Dan Kavanagh, çok çarpıcı ve farklı bir mizah anlayışıyla, İngiltere'den son derece canlı bir sosyal kesit sunuyor bizlere. Bendeniz Duffy'de gece kulüplerinin, seks-shop'ların, masaj salonlarının geleneksel mekanı Londra'nın Soho semti olanca canlılığıyla, inanılmaz bir ayrıntı zenginliğiyle gözler önüne seriliyor. Belalılar, vurguncular, uyuşturucu kaçakçıları, fahişeler, pezevenkler ve tabii ki 'tirbuşon' kadar eğrilmiş aynasızlar. Bütün bu sosyal katmanlar Dan Kavanagh'ın bir cerrah bisturisi kadar keskin kaleminin altında yazınsal bir teşrih masasına yatırılıyor. Dan Kavanagh, olayların 'nasıl'ları kadar 'niçin'lerine de eğiliyor ve kendini çok iyi maskeleyen suçluyu; her yerde olduğu için hiç göze batmayan, adına 'toplum' denen o kolektif suçluyu arıyor...
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Duffy’nin kendisini tanıtım kitabı sayılabilir. Seride üç kitabı yayınlanan dedektifimiz sıra dışı bir çok olayı kendi yöntemleriyle çözecektir. Mehmet Ali KILIÇ.
ayrıntı yayınlarının kara kapaklı polisiye dizisi çok iyi bir seçki bence. en iyi polisiyeleri birleştirmeyi başarmışlar.
Duffy serisinin ilk kitabı nostaljik bir polisiye serinin üç kitabı da okunmalı bence çok iyiydi…
eski tarz polisiye romanı. günümüz gençlerine hitap etmeyecek
Biz onu Julian Barnes ismiyle de sevmiştik zaten. Karşımıza Dan Kavanagh olarak çıkınca hafif tertip bozulsak da pek fazla yadırgamadık bu nedenle. Edebiyatın bir oyun olduğunu düşünürseniz, çok fazla yadırgayacak bir şey de yok esasen. Ancak, meslekten kovulduğu için dedektiflik işlerine bulaşan eski aynasız Duffy’nin Londra’nın Beyoğlusu olan Soho’da başına gelenler, nasıl demeli, değme polisiye yazarına şapka çıkarttıracak kadar çarpıcı ayrıntılar ihtiva ediyor. Hele bir masaj salonunda iki kadın tarafından tam da kıvama getirilmişken neler yaşadığını anlatan öyle bir bölüm var ki, ne siz sormuş olun, ne de biz sözünü etmiş olalım…