Bulgaristan Türkleri, 1980’lerde uygulanan Soya Dönüş Süreci’yle büyük bir zulmün içine çekilirler. İnançları, dilleri ve isimleri alınan insanlar, zorlu köy yaşamında hayatta kalmanın yollarını da aramaktan vazgeçerler.İki dil ve iki kültür arasında kendine yer arayan Gül, tütün kırmaktan elleri katran karası olan köylülerinin kaderini yaşamayı reddeder. Öğretmen olup köyündeki çocuklara Bulgarca öğretmek için yola çıkarken her şeyi bıraktığı gibi bulacağını ümit eder. Ancak döndüğünde elleriyle toparlamaya çalıştığı hiçbir şey yerinde durmaz, köylerinin yerle bir edilmesi gibi zihnindekiler de darmadağın olup gider. Ne imkânsız aşkı ne köyü; bir tek adı kalır aklında
Gerçekleri öğrenmek isteyenler için harika bir kitap. İçinde hem kurgu hem gerçeği barındırıyor ve bu öyle güzel biçimde yazılmış ki… 20-25 sayfası var ki yıkıyor insanı.
Dili oldukça akıcı ve okudukça insanı kendine çeken bir kitap. Bulgaristan Türklerine, özellikle 80’li yılların ortalarında yoğunlaşan baskı rejiminin, bir insanın yaşamına, hayallerine vurduğu darbeyi etkileyici şekilde anlatan bir roman.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bazı kitaplar huzur verir bu da onlardan biri çok güzel bir eserdi
Gerçekleri öğrenmek isteyenler için harika bir kitap. İçinde hem kurgu hem gerçeği barındırıyor ve bu öyle güzel biçimde yazılmış ki… 20-25 sayfası var ki yıkıyor insanı.
Memleketimi anlatan harika bir anlatımı olan kitap,soluksuz okudum.
Dili oldukça akıcı ve okudukça insanı kendine çeken bir kitap. Bulgaristan Türklerine, özellikle 80’li yılların ortalarında yoğunlaşan baskı rejiminin, bir insanın yaşamına, hayallerine vurduğu darbeyi etkileyici şekilde anlatan bir roman.
Bulgaristan Türklerine dair oldukça iç burkan ama çok güzel bir roman.