Türkiye, gelmiş geçmiş en büyük yıkımlardan birini yaşamaktadır. Ulusal varlıklarımız, yer altı ve yerüstü kaynaklarımız yabancı sermayeye, yabancı madencilik şirketleri pazarlanabilmektedir. Emperyalist Avrupa Birliği’nin dayattığı “uyum” adı altındaki yasalarla Türkiye, topraklarını, madenlerini ve zenginliklerini “işletme hakkı”, “mülkiyet hakkı” gibi tartışmaların konusu haline getirebilmiştir. Türk mühendisleri, Türk şirketleri her türlü yerli çaba desteksiz bırakılmakta ve yabancı şirketlerin kapitalist hakimiyet alanlarında satılabilir değişkenler olarak, kaynaklarımız günübirlik politikalara hapsedilmektedir.Çevresel sorunlar olarak dillendirilmeye çalışanların, “yapay gündemler”, “ajitasyon politikaları” ve Türkiye’yi “kültürel Vandalizm”le suçlamak ötesinde bir anlamı bulunmamaktadır. Bilim insanları bağımsızlık bilinciyle çalışmalarını sürdürmekte ve ne yazık ki sabotajlarla, “elektronik harp” temelli yeni nesil suikastlarla yok edilebilmektedirler.
kitap çok güzel çok iyi araştırılmış fakat, yazar bilgileri okuyucuya yüklerken bir karmaşa yaratmış. çok fazla teknik terim ve yer/kuruluş/şahıs adı vermiş . yer yer insan sıkılıyor, güzel bir eser fakat yazar mesaj verme kaygısıyla okunabilme özelliğini kaybetmiş. yinede okuyun derim çünkü çok önemli bilgiler içeriyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
konuyla ilginenler için güzel bir kitap ama derin bilgilere sahip olmak istemiyorsanız sıkıcı gelebilir.
kitap çok güzel çok iyi araştırılmış fakat, yazar bilgileri okuyucuya yüklerken bir karmaşa yaratmış. çok fazla teknik terim ve yer/kuruluş/şahıs adı vermiş . yer yer insan sıkılıyor, güzel bir eser fakat yazar mesaj verme kaygısıyla okunabilme özelliğini kaybetmiş. yinede okuyun derim çünkü çok önemli bilgiler içeriyor.