Dostoyevski’nin ilk dönem eserlerinden olan ve 1848’de yazılan Beyaz Geceler, yazarın tüm külliyatından ayrışan, naif eserlerindendir. Dostoyevski’nin eserlerinde alışıldığı üzere isimsiz bir anlatıcı tarafından aktarılan olaylar, dört gece ve bir sabah içerisinde gerçekleşir. Anlatıcımız ilk gece tanıştığı ve kurtardığı Nastenka ile yaptığı uzun konuşmalar sonucunda kendini yavaş yavaş ona kaptırır. İnsanlardan ve hayattan kendini soyutlamış hayalperest kahramanımız mutluluğu ilk kez bu sohbetlerde tecrübe etmeye başlar. Ancak Nastenka geri döneceğine söz veren ama ona tek mektup dahi yazmayan sevgilisini beklemektedir, hem de bir yıldır.
“… Yoksa O, bir nebze olsun
Senin kalbine yakın olabilmek için mi yaratıldı?”
Aslında bu kitap için söylenecek çok söz var ama insan nereden başlayacağını bilemiyor işte… İthaki yayınlarının çevirisini çok başarılı buldum bence alırken bu versiyonunu tercih etmek sizi daha mutlu edecektir. İyi okumalar.
Geçen her “beyaz gece”den sonra büyük bir heyecan duydum bir an evvel bitirebilmek için. Bittiğinde ise yüreğim burkuldu. Harika bir hikâye! Dostoyevski sevenler kesinlikle okumalı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Dostoyevski nin en sevdiğim kitaplarından biri
Dostoyevski’nin en dokunaklı ve naif eseri.
“… Yoksa O, bir nebze olsun
Senin kalbine yakın olabilmek için mi yaratıldı?”
Aslında bu kitap için söylenecek çok söz var ama insan nereden başlayacağını bilemiyor işte… İthaki yayınlarının çevirisini çok başarılı buldum bence alırken bu versiyonunu tercih etmek sizi daha mutlu edecektir. İyi okumalar.
Geçen her “beyaz gece”den sonra büyük bir heyecan duydum bir an evvel bitirebilmek için. Bittiğinde ise yüreğim burkuldu. Harika bir hikâye! Dostoyevski sevenler kesinlikle okumalı.
Keşke böyle bitmeseydi