Bazı insanlar, sadece genetik yolla kazanılan bir yeteneğe sahip: tek bir dokunuşla duygularınızla, anılarınızla oynayabiliyor, size şans verebiliyor, sizi öldürebiliyorlar ve buna Lanet İşleyiciliği deniyor.Lanet İşleyiciliği tehlikeli olduğu için bu kişiler toplumdan dışlanmışlar, en ağır işlerde çalıştırılıyor ya da yasadışı yollara zorlanıyorlar. Üstelik büyülü dokunuşlarının kontrol altında tutulabilmesi için daima eldiven giymek zorundalar.Cassel de böyle bir aileden geliyor ve ailesinin tümü dolandırıcılıkla geçimini sağlıyor. Cassel hariç. Kuşaklar boyunca genetik yolla geçen lanet yeteneği Cassel’de yok. O, yozlaşmış bir ailede, dürüst kalmaya çalışan bir savaşçı. Ancak Cassel de, üç yıl önce en yakın arkadaşıLila’yı öldürdü.O günden beri normal bir hayat sürmeye çalışıyor. Ancak her şey bir gece gördüğü bir kâbustaki beyaz kedinin ona bir şeyler anlatmaya çalışmasıyla değişiyor. Ailesindeki tuhaflıklar, uyurgezerliği ve hafıza kaybı, tek bir şeye işaret ediyor: ailesi, Cassel’e çok fena bir oyun oynuyor. Cassel’in şimdi bu oyunu bozması gerek –bir de kâbuslarındaki beyaz kediyi bulması.
seriye başlarım diye aldım fakat konusu çok akıcı olmasına rağmen ya tercümede yada yazarın yazımındaki tuhaf aktarımlar yüzünden zor bitirip serisini almak istemediğim bir kitap.
ne yazıkki hayal kırıklığı oluşturan bir seri oldu.konusu farklı olsada anlatımı insanı yoruyor.çeviridenmidir bilemem ama çok sıkıldım.neyse ki bundanda bir şey öğrendim; iç sayfaları okumadan kitap almayacağım.
Kitap şimdiki zamanla başlayarak sizi şaşırtmaya başlıyor sanki olayları siz okurken yapıyor ve sizde onu kameradan izliyorsunuz gibi ilginç bir etki yaratıyor. Beş altı cümlede yazım hatası olmakla beraber konu hem ilginç hem sıradan sayılan bir konuyu ele almış basit ve rahat bir anlatımı var. Holly Black ilginç bir yol denemiş. Devam kitaplarını alma zorunluluğu olmamakla beraber yinede alırsanız Cassel ve Lila’nın hayatının devamını öğrenme şansınız oluyor.
Aslında iyi mi kötü mü bilemediğim kitaplardan, geniş zaman kipi ile kurulmuş cümleler yüzünden kitabın akıcılığı kaybolmuş resmen. Konu itibariyle hoş bir kitaptı ama bittiğinde aman diğer kitaplarını da okuyayım fikri oluşmadı. devamını okumasam da olur, sonunda ucu açık bir nokta olmaması da bu fikrimi destekliyor..
Çok kötü bir çevirisi olan kitap, kimseye tavsiye etmiyorum. Olumsuz yazılması gereken yerler olumlu yazılmış – Allahtan hikayenin gidişatından anlayabildim-, cümleler düşük bırakılmış, sonuç olarak özensiz bir çalışma. Yayınevleri yabancı kitaplara yüklü miktarlarda para ödüyorlar, bu yayınevlerinin hiç mi editörlük yapacak, düzeltme yapacak çalışanları yok, hiç anlamıyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
seriye başlarım diye aldım fakat konusu çok akıcı olmasına rağmen ya tercümede yada yazarın yazımındaki tuhaf aktarımlar yüzünden zor bitirip serisini almak istemediğim bir kitap.
ne yazıkki hayal kırıklığı oluşturan bir seri oldu.konusu farklı olsada anlatımı insanı yoruyor.çeviridenmidir bilemem ama çok sıkıldım.neyse ki bundanda bir şey öğrendim; iç sayfaları okumadan kitap almayacağım.
Kitap şimdiki zamanla başlayarak sizi şaşırtmaya başlıyor sanki olayları siz okurken yapıyor ve sizde onu kameradan izliyorsunuz gibi ilginç bir etki yaratıyor. Beş altı cümlede yazım hatası olmakla beraber konu hem ilginç hem sıradan sayılan bir konuyu ele almış basit ve rahat bir anlatımı var. Holly Black ilginç bir yol denemiş. Devam kitaplarını alma zorunluluğu olmamakla beraber yinede alırsanız Cassel ve Lila’nın hayatının devamını öğrenme şansınız oluyor.
Aslında iyi mi kötü mü bilemediğim kitaplardan, geniş zaman kipi ile kurulmuş cümleler yüzünden kitabın akıcılığı kaybolmuş resmen. Konu itibariyle hoş bir kitaptı ama bittiğinde aman diğer kitaplarını da okuyayım fikri oluşmadı. devamını okumasam da olur, sonunda ucu açık bir nokta olmaması da bu fikrimi destekliyor..
Çok kötü bir çevirisi olan kitap, kimseye tavsiye etmiyorum. Olumsuz yazılması gereken yerler olumlu yazılmış – Allahtan hikayenin gidişatından anlayabildim-, cümleler düşük bırakılmış, sonuç olarak özensiz bir çalışma. Yayınevleri yabancı kitaplara yüklü miktarlarda para ödüyorlar, bu yayınevlerinin hiç mi editörlük yapacak, düzeltme yapacak çalışanları yok, hiç anlamıyorum.