Su çok soğuktu. Küvetin içine baktı, buz doldurulmuştu. Üşüdüğünü fark etti. Küvette yarı baygınbir şekilde yatıyordu. Başı dışarıda, bedeninin geri kalan kısmı suyun içindeydi. Birkaç dakikaiçinde gözlerini açtı, etrafına baktı. Çırılçıplak bir şekilde suyun içinde olduğunu fark etti.Burası da neresi, diye içinden geçirdi. “Benim burada ne işim var?”Bütün bedeni zangır zangır titriyordu. Etrafında kimseler yoktu. Gözünü gezdirdiküvetin yanında bir cep telefonu, onun yakınında da bir kâğıt vardı. Elini telefona uzattı, aldı.Sonra kâğıda uzanıp, onu da aldı. Üzerinde 112 yazıyordu. Numarayı çevirdi, karşısındaki bayan,bezgin bir sesle; “Buyurun, Acil Servis.” “Şey, ben nerede olduğumu bilmiyorum, gözümü açtığımdakendimi bir küvetin içinde buldum. Bana yardım edin, lütfen!”…Cesedi yanan kadının yüzü, tanınmaz haldeydi. Kimlik bilgilerine ulaşmak isteyen cinayet dedektifiyanmış cesedin başına peruk takıp, makyaj yaparak vesikalık fotoğrafını çekti.Sonra daha detaylı araştırma yapmak için cesedin yandığı bağ evinden uzaklaştı.Geride acıklı bir hikâye ve henüz aralanmamış bir sır perdesi kalmıştı…
Kalemine sağlık kardeşim. Çok güzel yazmışsınz. Maalesef toplumumuzun kanayan bir yarası bu kadın cinayetleri.Umarım bir an önce son bulur bütün bunlar da yazdıklarımız sadece kitaplarda kalır…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Sıradan bir cinayet romanı. Pek başarılı olmasada yinede sıkılmadan okunabilir. Mehmet Ali KILIÇ.
Kalemine sağlık kardeşim. Çok güzel yazmışsınz. Maalesef toplumumuzun kanayan bir yarası bu kadın cinayetleri.Umarım bir an önce son bulur bütün bunlar da yazdıklarımız sadece kitaplarda kalır…
Okumayanlar için tavsiye ederim 🙂