Borsa; gelişmiş kapitalist ekonomilerde, bir yandan sermayenin tabana yayılması, öbür yandan girişimcilerin, şirketlerinin değer artışından ve gelecekteki kârlarından kısmen feragat ederek, asgari maliyetle sermaye toplaması amacını güden bir serbest piyasa aracı olarak nitelendirilir. Ne var ki ekonomi kitaplarında yazanlar, çoğu zaman gerçek piyasada olup bitenlere uymaz. Borsalar, özellikle ABD gibi dev ekonomilerde bireysel ve kuramsal fonların başlıca adresi olmuşsa da, elektronik iletişim olanaklarının verdiği fırsatları da değerlendiren, bilgi üstünlüğüne sahip az sayıda oyuncunun manipülasyonlarıyla, büyük sermayenin çok sayıda küçük tarasrruf sahibinden para çektiği bir tür kumarhaeye dönüşebilmektedir. Bilindiği gibi, kumarhanelerde, sonuçta “masa” daima kazanır; oyuncuların çoğunluğu sonuçta daima zarar edter. Bu kitap, Türkiye’deki sermaye piyasasının yeni kurumlarından olan İMKB’de bu kuralın fazlasıyla geçerliği olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.