Şiirden denemeye farklı türden Bachmann ürünlerinin yanı sıra yazarla yapılmış bir dizi söyleşiye de yer veriliyor Bu Tufandan Sonra da. Sanatın gözlerimizin açılmasını sağlayabilmesini ister Bachmann. Şöyle der: "Üstünde yaşadığımız bu kararmakta, dilsizleşmekte ve çılgınlığın önünde geriye çekilmekte olan yıldızda, yüreklerdeki ülkeler boşaltılırken, onca düşünce ve duyguya veda edilirken, insanoğlunun sesi bir kez daha yankılandığında, bizler için yankılandığında, bunun insanoğlunun sesi olduğunun bilincine varamayacak biri düşünülebilir mi?"
Sayısı on’larla olan Metis Seçkileri serisine bir teşekkürle giriş yapalım.
Zira dilimizde ‘tek tek’ eserleri yer alan ve almayan birçok ismi ‘bütünsel’ bir bakış açısıyla bizlere sunuyorlar. Sağ olsunlar.
•
Burada da Avusturyalı Ingeborg Bachmann’la tanışacağız. Kendi deyimiyle ‘Avusturya Evi’.
•
Çeviri başlığında Ahmet Cemal. Var mıydı ki Almanca için ötesi?
Onun şahsi beğenisine göre derleyip çevirdiği parçalar bunlar. Şiirden hikayeye, hikayeden deneme ve konuşmalara dek birçok tür.
•
22 Mart 1971 tarihli bir çekimde ‘Flaubert’ten alıntılıyorsunuz’ tarzındaki soruya:
‘… Flaubert’ten alıntı yapmıyorum, bu, benim memnuniyetle yazabilecek olduğum bir cümle. Ve ben, yalnızca benim de yazmaktan hoşlanacak olduğum cümleleri kullanırım.’
“Yanmış elimle ateşin doğası üzerine yazıyorum.”
Ve devam ediyor: “… eliniz yanmamışsa bunun üzerine yazamazsınız.”
•
“… yaşam gerçekten korkunç bir incinme.” diyordu mesela. Öyle değil mi yoksa? Buyurun.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
malina ile birlikte okunmasında fayda var.
Sayısı on’larla olan Metis Seçkileri serisine bir teşekkürle giriş yapalım.
Zira dilimizde ‘tek tek’ eserleri yer alan ve almayan birçok ismi ‘bütünsel’ bir bakış açısıyla bizlere sunuyorlar. Sağ olsunlar.
•
Burada da Avusturyalı Ingeborg Bachmann’la tanışacağız. Kendi deyimiyle ‘Avusturya Evi’.
•
Çeviri başlığında Ahmet Cemal. Var mıydı ki Almanca için ötesi?
Onun şahsi beğenisine göre derleyip çevirdiği parçalar bunlar. Şiirden hikayeye, hikayeden deneme ve konuşmalara dek birçok tür.
•
22 Mart 1971 tarihli bir çekimde ‘Flaubert’ten alıntılıyorsunuz’ tarzındaki soruya:
‘… Flaubert’ten alıntı yapmıyorum, bu, benim memnuniyetle yazabilecek olduğum bir cümle. Ve ben, yalnızca benim de yazmaktan hoşlanacak olduğum cümleleri kullanırım.’
“Yanmış elimle ateşin doğası üzerine yazıyorum.”
Ve devam ediyor: “… eliniz yanmamışsa bunun üzerine yazamazsınız.”
•
“… yaşam gerçekten korkunç bir incinme.” diyordu mesela. Öyle değil mi yoksa? Buyurun.
Bachmann çapında bir yazardan beklenmeyecek, yavan söyleşiler.