"Bir gün, Tanrı Aldur bir çocuk kalbi büyüklüğünde, küre şeklinde bir taş aldı ve yaşayan bir ruh haline getirene kadar elinde evirip çevirdi. İnsanların Aldur Taşı dedikleri bu canlı mücevherin gücü çok büyüktü ve Aldur onunla mucizeler yarattı."Aldur'un kardeşi Tanrı Torak, binyıllar boyunca Taş'ı eline geçirmek için yapmadığını bırakmadı. Onu engellemek için çalışan iki kişi, Aldur'un müridi Büyücü Belgarath ve kızı Büyücü Polgara idi. Belgeriad, Torak'ın Aldur Taşı'nı ele geçirip dünyaya hâkim olmak için verdiği son mücadelenin hikâyesidir.Büyülü Şato'da, Ctuckhik'in elinden Taş'ı almayı başaran Garion, Polgara ve Belgarath'ın Batı'ya, Riva adasına dönüşlerinin, Garion'un sonunda soyunun mirasına kavuşarak "Belgarion" olmasının ve Batı ordularının Tolnedra İmparatorluğunun Çiçeği, Borune Hanedanının Mücevheri, İmparatorluk Prensesi ve Batı'nın Hükümdarı Ce'Nedra yönetiminde Torak'ın ordularına karşı büyük bir savaşa girişmesinin öyküsü anlatılıyor.
Sona pek bir şey kalmadı, kitabın temposu bu yüzden biraz düşük. Yani kitaptan kitaba bir yükseliş yok. Onca olayın bir raya oturması var, bir soluklanma kitabı. Ctuchik ölmüştü, bizimkiler yıkılan kuleden kaçmaya çalışıyorlardı. Relg’in katkıları büyük oluyor bu konuda, kendisi Ulgo diyarından olduğu için taşın toprağın sesini çok iyi yorumlayabiliyor. Bir koridor çökecekse oraya sokmuyor grubunu. Taiba’yı da göçükten kurtarıyor. İkisi arasında bir ilişki başlayacak ama Relg koyu dindar. Tanrısına dualar ediyor, yakarıyor ki hiç etkilemesin kendisini çok affedersiniz. Tam olarak böyle: Beden etkilemesin. Ama aşık oluyor Taiba’ya. Pol Teyze için bu olması gereken bir şey. Zaten bu dünyada ağır bir nedensellik hüküm sürdüğü için gerçekleşen hiçbir şeye dokunmamak lazım. Ne olacaksa olsun, yeter ki kitabına göre olsun. Dünyanın mantığı bu.
Bence güzel. Evet.
Garion ve arkadaşları Ctuckhik’ten Taşı aldıktan sonra Riva adasına giderler.Garion taşın koruyucusu ve dokunabilen kişi olarak mirası sahiplenmek zorundadır. ve Riva Kralı Belgarion adını alır.Ama herşey bu şekilde sonlanmayacaktır Belgarionun taşa dokunması ile birlikte Kal Torak’ta uyanmaya başlamıştır.Artık savaş kaçınılmaz bir hal almıştır…
her şey bitti derken yeniden başlıyor. büyük bir savaş çıkmasın diye yolculuğa başlayan belgarion yine de savaşa engel olamıyor. kendi savaşına doğru büyük bir hızla ilerlerken ce nedra ise belgarionun yokluğunda komutayı ele alıyor. mükemmel bir anlatım sade ve akıcı bir dil.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Sona pek bir şey kalmadı, kitabın temposu bu yüzden biraz düşük. Yani kitaptan kitaba bir yükseliş yok. Onca olayın bir raya oturması var, bir soluklanma kitabı. Ctuchik ölmüştü, bizimkiler yıkılan kuleden kaçmaya çalışıyorlardı. Relg’in katkıları büyük oluyor bu konuda, kendisi Ulgo diyarından olduğu için taşın toprağın sesini çok iyi yorumlayabiliyor. Bir koridor çökecekse oraya sokmuyor grubunu. Taiba’yı da göçükten kurtarıyor. İkisi arasında bir ilişki başlayacak ama Relg koyu dindar. Tanrısına dualar ediyor, yakarıyor ki hiç etkilemesin kendisini çok affedersiniz. Tam olarak böyle: Beden etkilemesin. Ama aşık oluyor Taiba’ya. Pol Teyze için bu olması gereken bir şey. Zaten bu dünyada ağır bir nedensellik hüküm sürdüğü için gerçekleşen hiçbir şeye dokunmamak lazım. Ne olacaksa olsun, yeter ki kitabına göre olsun. Dünyanın mantığı bu.
Bence güzel. Evet.
Bu seriden sonra malloryon u okumanızı tavsiye ederim
güzel bir kitap serisi okumayanlar okumalı
Garion ve arkadaşları Ctuckhik’ten Taşı aldıktan sonra Riva adasına giderler.Garion taşın koruyucusu ve dokunabilen kişi olarak mirası sahiplenmek zorundadır. ve Riva Kralı Belgarion adını alır.Ama herşey bu şekilde sonlanmayacaktır Belgarionun taşa dokunması ile birlikte Kal Torak’ta uyanmaya başlamıştır.Artık savaş kaçınılmaz bir hal almıştır…
her şey bitti derken yeniden başlıyor. büyük bir savaş çıkmasın diye yolculuğa başlayan belgarion yine de savaşa engel olamıyor. kendi savaşına doğru büyük bir hızla ilerlerken ce nedra ise belgarionun yokluğunda komutayı ele alıyor. mükemmel bir anlatım sade ve akıcı bir dil.