“Şimdiye dek yazmış olduklarımın tümüne şiir bağlamında yaklaşmak, tümünü şiirsel alanda görmek kaçınılmazdır. Çünkü esrimeye yönelik durumumla şiire özgü tıkanmayı, tıkanmanın (var oluşsal, içsel tıkanma; şiirin şiiri, kendi gibi başka bir şiiri bulmaya yol açan tıkanması) gerekirliğini şiirden alıyorum. Şiir var, tıkanma yok; böylece şiir nasıl olabilir? Bir imge ve dil olmayan, asla bu ikisi olmayan gökyüzü, Bataille’in söylediği şekilde bomboş ve acı gökyüzü. Düşünceden çıkmayan, çıkışı olmayan düşünce olan ve hiç olmayan, hiç olmayan gökyüzü… Bu şiirdir. Aynı anda şu anlama gelir: Düşünce olmamış, düşünce olmayan, sonsuzca sükûnet olan bir yasa olarak gökyüzü.”’Büyü’nün Hiçlik Ahireti’ne edebi ne de felsefi bir eser olarak görülmelidir; onu, Nietzche ve Georges Bataille felsefesinin devamı, “bilgisizliğin gecesinde” özgün bir yürüyüş olarak nitelemek en doğrusu olacaktır. ““Malatya’da doğdu. Lisans derecesini Mimar Sinan Üniversitesi “Sanat Tarihi” ve Marmara Üniversitesi “Gazetecilik” alanında yaptı, halen “Tarih” bölümünde okumaktadır. İstanbul’da çeşitli kurs ve okullarda Türkçe ve Sosyal Bilgiler branşlarında öğretmenlik yaptı. Şiir, öykü ve makaleleri Türk Dili, Arayış, Kültür Çağlayanı, Ekin, Eski, Mimarizm gibi dergilerde yayımlandı.”