Acun ilk yaratıldığında Kök Tenğri’nin çocukları kusursuz bir şekilde hayatlarını sürdürüyordu. Bundan rahatsız olan Erlik Han, kara nemelere insanların huzurunu kaçırmalarını emretti. Yeryüzüne yayılan kara nemeler, türlü hastalıklar yayarak insanların zihinlerinde ve bedenlerinde yaralar açmaya başladı. Bunun üzerine Kök Tenğri’nin buyruğu ile Ak Süt Göl’de kutsanmış bir ruh yaratıldı. Yılan Ana tarafından bütün sayrılıkların tedavisinin öğretildiği bu ruha Cansu Hatun adı verildi. Ayzıt’tan kut almış olan Cansu Hatun, çevresinde gelişen olaylardan habersiz bir şekilde hastalıklara karşı mücadele ederken kötü bir güç tarafından mevcut hanedanlıkların altı oyuluyordu. Beylikler, hanlıklar ve krallıklar tehlikenin henüz farkında değildi. Gece Yürüyen ise amacına her geçen gün daha da yaklaşıyordu. Türk mitolojisi ve Türk kültürü ile harmanlanmış bu fantastik roman, Avrupa’nın süpürgeye binip uçan cadılarını değil, Türklerin küplere binip uçan Cazu’sunu anlatmaktadır.