Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları

Kategori: Edebiyat Yazar: Ali Ayçil Yayınevi: şule Yayınları

Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları

  • Yayın Tarihi: 14.10.2002
  • ISBN: 9789756841921
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 139
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Artık içimiz bütün rüzgarlara açık. Ne bir sınır ne bir elek var dünyayla aramızda. Bizi saklı tutan perdeyi yine biz yırttık; makasımız hâlâ keskin, ama iğne yok yanımızda. Şimdi yakarıyoruz: Bizi dünyadan sen kalka! Yani biz bardağa dökülen suya bakınca, her seferinde: "Ey su, nasıl da berraksın" diyebilelim, hayretle. Bir çocuk konuşunca herkes sussun; "bu ne güzel tanışıklık" diye geçirsin içinden. Belki böyle böyle yeniden iz tutar ayaklarımız. Serinleten bir patika az şey mi, bu ateş ormanında ! Az şey mi, dünya kapımızı çalınca, göğsümüzün gürültüyle çarpması...
Satıcı Kitap Adı Bağlantı
Trendyol Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
Kitapyurdu Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
D&R Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
Idefix Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
BKM Kitap Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
Hepsiburada Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
Nadir Kitap Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
N11 Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
Amazon Türkiye Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları Satın Al
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları PDF 5.77 MB İndir
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları EPUB 6.45 MB İndir
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları MOBI 5.09 MB İndir
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları ODF 5.43 MB İndir
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları DJVU 6.79 MB İndir
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları RAR 4.41 MB İndir
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları ZIP 4.07 MB İndir

ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ

Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları PDF 5.77 MB İndir

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (3 Yorum)


Hayatın kalbe düşen gölgesi: ‘Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları’Ali Ayçil, yeni deneme kitabında insanın dünyayla girdiği dengesiz ilişkinin haritasına, bir yeraltı suyunun, yumuşak toprağımızı biz farkına varamadan ayaklarımızın altından nasıl yavaş yavaş kaydırdığına; kısacası, ceviz sandıklar ile para kasaları arasında uzun yıllardır süren didişmenin bizde oluşturduğu kırılmaya değiniyor. “Kendi kendime kaç kere söyledim: Sen tıpkı çocukluğumdaki çantaya benziyorsun, hiçbir farkın yok o çantadan; çünkü senin hayatın, içine her şeyin doluştuğu, her şeyin doluşturulduğu bir çanta gibi. Bir türlü fazlalıkları ayıklamayı beceremedin. Bu yüzden gittikçe ağırlaştı hayatın; gittikçe ağırlaştı; tıpkı çocukluğumdaki o çantaya benziyorsun sen.” Şair Ali Ayçil, hayatının sıkıştığı iki noktayı ve buradan fırlayan trajik yönün şahsına yansımasını böyle anlatıyor. İlk kitabı “Arasta’nın Son Çırağı”nın ardından uzunca bir süre suskunluk yaşayan genç şair, sessizliğini “Türk’e yaraşır bir naz etme biçimi” olarak sıfatlandırabileceğimiz ‘Naz Bitti’ adlı şiir kitabıyla bozmuştu geçtiğimiz yıl. Mustafa Kutlu’nun, “Şiirini kendine has kılan, yolunu mecrasını bulduğunu gösteren unsurlar var şiirinde.” dediği Ali Ayçil, bu kez şiir değil, bir deneme kitabıyla çıktı karşımıza: ‘Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları’ Dünyayı tanıma serüveninin tutanakları Ayçil, ‘Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları’ adlı ilk deneme kitabındaki yazılarında; hayatın insan yanımızı acıtan taraflarına, insanın kendisini kuşatan dünyayla girdiği dengesiz ilişkinin haritasına, bir yeraltı suyunun, yumuşak toprağımızı biz farkına varamadan ayaklarımızın altından nasıl yavaş yavaş kaydırdığına; kısacası, ceviz sandıklar ile para kasaları arasında uzun yıllardır süren didişmenin bizde oluşturduğu kırılmaya değiniyor. Denemeyi, ‘bir müptedî olan şairin, gerçek dünyayı tanıma serüveninin tutanakları’ olarak değerlendiren Ayçil, şair yanıyla kendi denemesinin ortaya çıkış serüvenini şu şekilde özetliyor: “Bir şairin deneme yazması ilk değil. Benden önce de yazanlar oldu. İnsan dünyaya bulaştıkça, dünya insanın ruhunda izler bırakır. Bu dengesiz karşılaşma, sanıldığından çok daha ağırdır. İşte ben denemelerimde, insanın kendisini kuşatan dünyayla girdiği bu dengesiz ilişkinin haritasını çıkarmaya çalıştım.” Ayçil’in denemelerinde ‘şehir’ önemli bir öğe. “İnsan kendi şehrine mahkumdur. Erzincan beni hem tamir hem de tahrip etti.” diyen yazar, açık yüreklilikle “A. Hamdi Tanpınar’ın her birini bir büyü gibi anlattığı ‘Beş Şehir’ini okumak, beni kıskançlıktan çıldırtır.” itirafında bulunuyor; sonra da ‘Dağların Şehre Vuran Gölgesi’nde, sıkı bir Erzincan tahliline girişiyor: “Kimse, gelecek olan kıyamet uğultusuna hazırlıksız yakalanmak istemez. Ama yine de hiç kimse Erzincanlılar kadar, o uğultuyu, derin bir sükunet içerisinde hayatlarını incelterek beklemeyi beceremez. Bütün ahali, ölüme, evlerinin bahçe duvarlarından sarkan güllerle yakalanmak ister gibidir. Kim bilir, belki de bağa bahçeye bunca düşkünlüğün altında, böylesine gizli bir arzu yatmaktadır: Uğurlayacak kimse kalmadığında, bir çiçek tarafından uğurlanmak…” Hikâye ile deneme arasında Altı bölümden oluşan ‘Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları’nın ‘Kendi Dilinden Hüsrev’in Anlattığıdır’ başlıklı bölümünde, hikâyeci yanı iyiden iyiye gün yüzüne çıkan Ayçil, denemelerinin gayesini şu cümleyle açıklıyor: “Benim denemelerimde yapmaya çalıştığım, zehir bulaşmış bir ırmağın öldürüp kıyıya attığı bir balığı, üstündeki ıslaklık kurumadan resmetme çabasıdır. Çünkü o an, gerçeğin en yaralayıcı anıdır. Değerlerin kaybedildiği bütün anlar gibi.” Yine bu bölümde ‘Hayatta hiçbir rastlantı aşk kadar pahalıya patlamamıştır.’ diyen Ayçil, kitabını, “Dua” ve “Efendim” başlıklı iki yazının bulunduğu ‘Yakarış’ bölümüyle bitiriyor: “Artık içimiz bütün rüzgârlara açık. Ne bir sınır ne bir elek var dünyayla aramızda. Bizi saklı tutan perdeyi yine biz yırttık; makasımız hâlâ keskin, ama iğne yok yanımızda. Şimdi yakarıyoruz: Bizi dünyadan sen sakla! Yani biz bardağa dökülen suya bakınca, her seferinde: ‘Ey su, nasıl da berraksın’ diyebilelim, hayretle. Bir çocuk konuşunca herkes sussun; ‘bu ne güzel tanışıklık’ diye geçirsin içinden. Belki böyle böyle yeniden iz tutar ayaklarımız.” ‘Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları’ iki ipucu veriyor: İyi bir denemeci ve iyi bir öykücü… Başarılı bir denemeci duruşu çizen Ayçil’den, sonraki zamanlarda öykü ile denemenin ayrıştırıldığı berrak eserler beklesek yeridir. Öyküye devam eder mi bilinmez; ama deneme ırmağında kalıcı izler bırakacağından kuşku yok.


selam sevgili kitap kurtlarim.aslinda bu kitap hakkinda cok fazla bisey soylemeye gerek yok.hani denir ya anlatilmaz yasanir diye.bu kitap da onlardan bitanesi…tavsiye ediyorum okuyum bi sey kaybetmekten ziyade biseyler kazandiginizi goreceksiniz…iyi kitap seyirleri 🙂


Genel olarak güzel bir eser.Fakat hikaye ve deneme turu biraz karışmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*