Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Dans Et Benimle

Kategori: Edebiyat Yazar: Luanne Rice Yayınevi: Truva Yayınları

Dans Et Benimle

  • çevirmen: Nilgün Eker
  • Yayın Tarihi: 01.09.2005
  • ISBN: 9789756237625
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 368
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
"Çocuğunu evlatlık veren birisini tanıyorum. Bu yaptığı en zor şeydi. Ve tam olarak neler hissettiğini bilmesem de şunu biliyorum ki onu terk etmeyi asla istemezdi. Asla!" Hayatın dar patikalarında yürümeye bir dansla başlayan Jane, evlatlık verdiği, vermeye mecbur bırakıldığı, kızı Chloe'nun acı veren özlemini uzun seneler sessizliğe bürünmüş yüreğinde yaşar. Bir tarafta kızının hayatını altüst etmek istemezken öbür tarafta annelik duygularını dizginlemekte zorlanır. Chloe'ya ilk önce bir dost gibi yaklaşan Jane, ustaca kaleme alınmış bu romanda, kendini bir zamanlar yaşadığı zorlukları yaşayan kızına yardım ederken bulur. Uzun bir zaman yaşanmışlığını ve kalp kırıklarını onarmaya çalışan Jane'e hayat mutluluğa giden yolda yürümesi için artık göz kırpmıştır ve bir zamanlar onu karanlığa sürükleyen dans, ona yeni bir aşkı ve kızını geri vermiştir.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Dans Et Benimle PDF 15.27 MB İndir
Dans Et Benimle EPUB 17.07 MB İndir
Dans Et Benimle MOBI 13.48 MB İndir
Dans Et Benimle ODF 14.38 MB İndir
Dans Et Benimle DJVU 17.97 MB İndir
Dans Et Benimle RAR 11.68 MB İndir
Dans Et Benimle ZIP 10.78 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (1 Yorum)


New York’ta ünlü bir pastacı olan Jane doğup büyüdüğü kasabaya geri döner. Kardeşi Sylvie bu dönüşün altında mazide kalan bir şeylerin yattığını bilmektedir. Gerçekten de Jane’in dönüş sebebi, annesinin ısrarıyla doğar doğmaz bir aileye evlatlık verdiği kızı Chloe’yi görmek istemesidir. Chloe ise üvey anne-babasıyla çok iyi anlaşamamaktadır. Aralarında kuvvetli bir sevgi vardır; ama… “Chloe’nin yaşamlarını tamamen değiştireceğini bilseler yine de onu isterler miydi? Bu açık renk saçlı, kahverengi gözlü aileye, şeytan tohumu Chloe gelmişti. Siyah saçlar, mavi gözler, bir kızdan çok bir kedi gibi görünen protestocu ve asi Chloe.” Kitapta yabancı basında çıkan yorumlara da yer verilmiş. Ağırlıklı olarak Rice’ın yarattığı yardımcı karakterler takdir topluyor. Herhalde bu karakterlerin başında Dylan Amca (Chloe’nin üvey amcası) geliyordur. Tanık koruma bölümünde çalışan Dylan Amca bir çatışmada karısını ve kızını kaybetmiştir. Bu olayın etkisiyle hayata küser. Bütün vaktini aile yadigârı elma bahçesinde geçirmektedir. “Hayat ne garipti. Gerçekten sırlarla dolu ve romantikti. İnsanlar ve elma tohumları. Tıpkı tohumların ağaç olması gibi insanlar da çocuk sahibi oluyor ve hayat böyle bir döngünün içinde sürüp gidiyordu. Ya da çocuk sahibi olamıyor, çocukları ölüyordu ve hayat böylece bitiyordu.” Jane’in gelişi yalnız Chloe’nin değil onun da hayatını derinden sarsacaktır. Rice’ın eserinde, Jane hariç, ‘terk edenler’, geride bıraktıklarının hayatlarında asla silinmeyecek bir yara olarak iz bırakanlar, pek gözükmüyor ortalarda. Chloe’nin babası Jeffrey örneğin, ona Jane’in ‘geri-dönüşleri’ ve kâbusları dışında rastlamıyoruz. ‘Yaralamış’ ve ortadan kaybolmuş. Jane ve Slyvie kardeşlerin yıllar önce evden ayrılan babaları da keza öyle. İşte bu noktada başka bir karakter ortaya çıkıyor; Zeke… Romandaki bütün ‘korkak’ erkeklerin de günahını sırtlanan serseri, umursamaz, kadersiz Zeke… Dylan Amca’nın silahını, küçük Chloe’yi ‘yaralayan’ bu vurdumduymaz sarışın oğlana çevirdiği an… Bütün filmin geriye sarıldığı an geldi çattı işte! ‘Dönüş Yok’ diyenler bir daha düşünmeli. Hayat kaderi doğrultusunda ilerlerken, bir ‘bezgin’ onu rayından çıkartabiliyor basbayağı. Hem de ‘yaralayan’ bütün hemcinsleri adına kadınlardan af dileyerek. Onlara taptaze bir hayat bahşederek… Terk edilenleri yazar şiirler, romanlar ya da terk edilenler yazmıştır zaten onları. Ya terk edenler? Mazi denen büyük boşluktan nasıl bir iz kalmış mıdır belleklerinde? Onu yeniden yazmakla mı geçirmişlerdir yıllarını, vicdanlarını ferah tutabilmek için? Suçu üzerine atabilmek için yeni bir Tanrı mı yaratmışlardır yoksa? Her nefes darlığında koynuna sığındıkları… “Jane, evliyim ve üç çocuğum var. Bazı şeyler geçmişte kaldı artık.” Her ‘terk eden’ bir zavallıdır belki de. Ömrü boyunca vurdumduymazlık maskesi takması gereken. Eğer öyleyse sormak isterim, maske sahiden de serinletiyor mu diye?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*