17. Yüzyılda Osmanlı devşirme sistemine bağlı olarak, ailesinden koparılıp, yeniçeri ocağına alınan bir Macar çocuğunun dramatik öyküsü. Osmanlı devşirme sistemini yaşanmış bir vakaya dayanarak, anlatan ve eleştiren tarihi-edebi bir roman.Kitaptan:Kapının önünde birçok adam peyda oldu. Kapıya bir tekme vurdular ve samanların altından beni kolumdan tutarak sürükleye sürükleye bahçeye çıkardılar.Simon amcanın dediği felaket işte gelmişti. Etrafımda bir sürü koca kavuklu, iri yapılı, pos bıyıklı insanlar vardı. Ben bunlara korkak ve ürkek bir gözle bakarken evden avazı çıktığı kadar bağırarak, annemin bir ok gibi fırladığını, bana doğru koştuğunu gördüm. Ben de bu adamların içinden çıkıp anneme koşmak istedim. Kuvvetli bir el bileğimi yakaladı. Birkaç kişi de annemin önüne dikildi. Annem bu adamların önünde diz çöktü. Ağladı:- Çocuğumla iki dakika konuşmama müsaade ediniz... Diye yalvardı.Adamlar birbirlerine bakıştılar ve bileğimi tutan kuvvetli kol gevşedi, beni serbest bıraktı. Koştum, anneme sarıldım. Ben de ağlamaya başladım. Ablam Maria da kapının önünde ağlıyordu. Annem hıçkıra hıçkıra şu sözleri söyledi:-Yavrum!... Sevgili evladım!... Unutma ki sen Macar'sın... Ve soyadın ZOLTAN'dır.
Yeniçerilikte disiplinin olduğu ve manevi duyguların ağır bastığı bir dönemde genel durumun Hasan üzerinde toplandığı gayet akıcı bir romandı.Okurken insan tarihin mutlu ve mutsuz zamanlarını ,zor ve güzel anlarını gayet net bir şekilde canlandırabiliyor.Yazarın Osmanlıyı olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alması hoşuma gitti Şimdi bir Türk gencinde oluşturamadığımız manevi hislerin o zamanlar bir devşirmede başarıyla oluşturulması bir devşirmnin Türklüğe olan bağlılığı ve saygısı beni derinden etkiledi.Ayrıca puan la aldığım bu kitap için Kitap Yurduna da çok teşekkürler derim.
Osmanlı döneminde Macaristan’dan devşirilerek Yeniçeri ocağına katılan Hasan’ın hikayesini anlatan kitap, Osmanlı devşirme sisteminin acımasızlığını ve dönemin savaş ekonomisini işliyor. Yeniceri Hasan’ın kahramanlıklarının yanı sıra Türk filmlerinde olacak türden rastlantılar da var romanda. Konuya ilgi duyanlar okuyabilirler.
Bir solukta okunan Cüneyt Arkın’ın Yeniçeri Hasan filmini hatırlatan kitap Hüseyin Namık Orkun’un gazetede yayınlanmış aynı adlı hikayelerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Tarihi gerçeklere tam olarak uyulmadığını düşünmekle beraber okunmaya değer olduğu kanaatindeyim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Son derece etkileyici bir kitaptı ,aslında 1950’li yıllarda bir derginin haftalık çıkan hikateyesi olduğunu duyunca çok şaşırdım.
Türk filmi tadındaydı ve Hasan ne zaman sahneye çıksa CÜNEYT ARKIN gözümün önünde canlandı.
Yeniçerilikte disiplinin olduğu ve manevi duyguların ağır bastığı bir dönemde genel durumun Hasan üzerinde toplandığı gayet akıcı bir romandı.Okurken insan tarihin mutlu ve mutsuz zamanlarını ,zor ve güzel anlarını gayet net bir şekilde canlandırabiliyor.Yazarın Osmanlıyı olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alması hoşuma gitti Şimdi bir Türk gencinde oluşturamadığımız manevi hislerin o zamanlar bir devşirmede başarıyla oluşturulması bir devşirmnin Türklüğe olan bağlılığı ve saygısı beni derinden etkiledi.Ayrıca puan la aldığım bu kitap için Kitap Yurduna da çok teşekkürler derim.
Osmanlı döneminde Macaristan’dan devşirilerek Yeniçeri ocağına katılan Hasan’ın hikayesini anlatan kitap, Osmanlı devşirme sisteminin acımasızlığını ve dönemin savaş ekonomisini işliyor. Yeniceri Hasan’ın kahramanlıklarının yanı sıra Türk filmlerinde olacak türden rastlantılar da var romanda. Konuya ilgi duyanlar okuyabilirler.
Bir solukta okunan Cüneyt Arkın’ın Yeniçeri Hasan filmini hatırlatan kitap Hüseyin Namık Orkun’un gazetede yayınlanmış aynı adlı hikayelerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Tarihi gerçeklere tam olarak uyulmadığını düşünmekle beraber okunmaya değer olduğu kanaatindeyim.