Kadınlar yüzyıllardır dünyanın pek çok yerinde geri plana itilirken Türklerde eşit hak ve özgürlüklere sahipti. Türklerde kadın toplumsal yaşamın her alanında bulunuyor ve devleti yönetiyordu.Delhi Devlet Başkanı Raziye Sultan, Kutluk Devlet Başkanı Türkan Hatun bunlardan yalnızca iki örnektir.Ancak zaman içerisinde ataerkil sistem otoritelerinin dayatmaları sonucu kadınlarımız devlet yönetimlerinden uzaklaştırılmış, toplumumuz eşitlikçi anlayıştan erkek egemen yapıya sürüklenerek geri bırakılmıştır.Kadınlar, bu yapının sürdürülebilmesi ve kamufle edilmesi amacıyla maalesef zaman zaman yönetimlerde vitrin olarak bulundurulmuş ve başarısızlığın sembolü haline getirilmiştir.Hem tarihsel bağlarımız, hem de çağdaş medeni anlayışın gereği olarak kadınlarımız ve erkeklerimiz kendilerine dayatılan rolden sıyrılmalı, toplumumuz hak ettiği yaşam ve seviyeye yükseltilmelidir.Ülkenin ve toplumun içine sürüklendiği durumun farkına varan, geleceğini düşünen, kişilikli ve sağlıklı yeni nesillere umutlu yarınlar bırakma endişesi duyan, duyarlı, cesur, aydın tüm kadın ve erkeklerle gençlere..
Kitap Yorumları - (0 Yorum)