Pek çoğumuz hayvanları severiz. Fakat hiçbirimiz Doktor Dolittle’ın yaptığı gibi evimizde bir timsah beslemeyiz ya da bir itbeni-çekseni…  Çocuksu ruhunun altında yüce ve kendine has bir dünya görüşü yatan bu kibar adam, bize hayvanları sevmenin sınırı olmadığını gösteriyor. Doktor Dolittle, parayı hayvan dostlarının rahatına değişmiyor, onların doğal yaşamlarına saygısızlık etmiyor ve bunun karşılığında da tüm dünya hayvanlarının sonsuz cömertliğini ve desteğini kazanarak her zorluğun üstesinden gelmeyi başarıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, Afrika’nın derin ormanlarında veya okyanusun tam ortasında, Doktor’un yardımına koşacak bir hayvan hep bulunur. Her hayvanın dilini konuşmayı bilen Doktor, bu dünyada hayvanların kendilerine has bir âlemleri olduğunu ve bu âlemin biz insanlarınkinden daha değersiz veya daha basit olmadığını hatırlatıyor bize.