Lozan Anlaşması’na göre Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleştirilen 1923 nüfus mübadelesine tabi tutulan Karamanlılar, her iki ülkenin fanatiklerine malzeme olmamak adına hep suskun kalmayı tercih eden bir kimlik oldu. Kimilerine göre Anadolulu Hıristiyanlar, kimilerine göre ana dilleri Türkçe, Hıristiyan Türkler veya Türkofonlar, kimilerine göre Helen kökenli Türkleşmiş Anadolu merkezli kadim milletler topluluğu… Karamanlılara, her kim ne tür etiketi uygun görürse görsün, etki altında kalmadan, sadece insan merkezli konuya yaklaşmaya çalıştım. Feodal yapı ile modern hayatın getirdiği bireysel ilişkiler arasında sıkışıp kalan günümüz insanının kimlik arayışına farklı bir bakış getiriyor. Bireysellikle birlikte oluşan yabancılaşma karşısında roman kahramanı Jale Karaman, köklerinin peşine düşüyor. Aradıklarını bulabileceği Sırlı Oda ancak Jale’yi ruhsal olgunluğa ulaştıktan sonra içine alabiliyor. Ardından, Sırlı Oda’nın kapıları, Anadolu’nun kadim kimliklerinden, Türkofonlar olarak da bilinen Karamanlıların trajik hayatlarına açılıyor. Burada Kapadokya’nın sessiz kahramanları; Karamanlılar ile Anadolu’dan Yunanistan’a ve İstanbul’a uzanan hüzünlü bir yolculuk başlıyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)