Geçmişin devasa gölgesinden bakıldığında, her toplum kendi benzersiz yolculuğuna çıkmıştır.Bu yolculuk içinde farklı ilişki türleri, zihinsel ve estetik kalıplar, inanç ve yaşam tarzları kendine ait olan renk ve peyzajları üretmişlerdir.“Zihin yapısına ilişmeden, hiçbir toplumda hiçbir önemli yenilik beklenemez.”Başka bir ifadeyle, bir toplumu kavramanın en iyi yolu onun zihin yapısını ayrıntılı biçimde çözümlemekten geçer.Türkiye’de modernleşme adına yaşama geçirilen değişiklikler ise, biçimsel kalıpların dışına çıkamamıştır.İnşa edilen yapı ve kurumlarla, Türkiye’ye çağ atlatmak mümkün olmamıştır.Geçmiş ile bugün arasında tutarlı bir ilişki kuramamak, Türk modernleşmesinin en zayıf halkalarından birini oluşturur.Bu bakımdan, hem sağ, hem de sol ideoloji merkezleri, tarihin dinamiklerini bölük pörçük açıklamayı tercih etmişler, ancak dünyaya bakarken ait olduğumuz ve ayak bastığımız yerden nasıl bir bütünsel bakış geliştirilebilineceği üzerine pek kafa yormamışlardır.Bu yönleriyle Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış’ta, potlaç kuramından hareketle Osmanlı ve Cumhuriyet’e dair yeni bir kuram geliştirilir.Simülasyon evreninden Osmanlı ve Cumhuriyet’e nasıl bakabiliriz? Bu evrende sık sık nükseden hastalıkların kökü nerededir ve kültürel kodlar nasıl bir anlama sahiptir?Batı burjuvazisinin aksine, bu toplumdaki para ve kazanç tutkusunun ürettiği herheangi bir değer olmuş mudur?Eski Dünyada, Yüce Padişah ile Sevgili kulu arasındaki bağlar, bugüne gelindiğinde hangi ilişki türlerine evrilmiştir? Burada, alan el-veren el ilişkisi nasıl bir rol üstlenmiştir.?Bu tür sorulara alışılmışın dışında yanıtlar üretebilmek için entelektüelin düşünceleriyle toplumu kuşatıp sarması, tarih, din, antropoloji, sanat, edebiyat,kültür, ekonomi, siyaset alanlarındaki geniş ufuklara yolculuk etmesi gerekir.Entelektüelin elinde bir anahtar olmalıdır ki, birbiriyle bağlantılı kapıları ardınca açabilsin..Kendine ait, bir kuram ve model üzerinden hareket etmelidir ki , söylediği doğrular uçup gitmke yerine birbiri üzerine eklemlensin ve kalıcı olabilsin.Böylelikle her klasik yapıt, yeni yorumlara izin verdiği müddetçe daha da klasikleşecektir.Kitap, son yıllarda benzerine az rastlanan topluma bütüncül ve makro ölçülerde bakabilen entelektüel bir birikim ve heyecanın örneğidir.Geliştirilen model içinde birçok önemli eser yeniden okunur.Birçok yerde Avrupa ile Osmanlı örnekleriyle karşılaştırılır.Yazar, Mauss, Berkes, Ülgener, Baudrillard, Bloch, Braduel gibi isimlerle başka bir sentezin imkanını araştırmaya koyulur, eski dünyaya yepyeni bir pencere açar.
Kendisinden ders alma onuruna eriştiğim Oğuz Adanır’ın dünyaya ve tarihe olan bakışınızı değiştirecek kitabı. Kitaplığın olmazsa olmazlarındandır bana göre.
Oğuz Adanırla olan ilk deneyimimdi.Nedense kitap beni sarmadı.kitabı okumak için alt yapım eksik olablir diye düşünerek kitabı kapattım.Ama ileride tekrar açmak kaydı ile.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Türkçe’de eşi olmayan bir çalışma.
Osmanlıya sansasyonel bir yaklaşım.
Kendisinden ders alma onuruna eriştiğim Oğuz Adanır’ın dünyaya ve tarihe olan bakışınızı değiştirecek kitabı. Kitaplığın olmazsa olmazlarındandır bana göre.
dünyanın tarih boyunca geçirdiği fikirsel/politik/sosyal dönüşümlerin izini süren bir kitap. her kitaplıkta olması gereken bir kaynak
Oğuz Adanırla olan ilk deneyimimdi.Nedense kitap beni sarmadı.kitabı okumak için alt yapım eksik olablir diye düşünerek kitabı kapattım.Ama ileride tekrar açmak kaydı ile.