Yakın geçmişe dek, felsefenin koşulları, nesnel ve toplumsal koşullardı. Ve bu koşulların bir anlamda Teori'si olarak da daha çok politika idi. Badiou felsefe'ye Batı'da bilimin, Doğu'da politikanın, Batı Avrupa'da ise sanatın eklentilendiğinden (dikiş attığından) söz eder. Bu doğru bir saptamadır. Türkiye'deki düşünce ortamı için de felsefe politika ile dolu'ydu. Badiou'nun da belirttiği gibi özellikle Marx'ın Feuerbach üzerine tezlerinin altıncısında dile gelen işaret yorumlamanın yerini eylemin aldığının işaretiydi. Ve Teori bu milattan itibaren bir eylem kılavuzu inşasına dönüşmüştü. Badiou için bu, felsefenin koşulları arasında bulunan politikanın kendi türeyimsel usulünün ve hakikatinin, felsefenin usulü ve hakikati haline gelmesiyle sonuçlandı. Aynı şey pozitivizmin felsefeye dikiş atmasıyla da gerçekleşmiş ve rakip felsefeler olarak yüzyılı damgalamışlardı..
Kitap Yorumları - (0 Yorum)