Kategori: Edebiyat
Yazar: Hüseyin Kıran
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Gecede Giden
Tanıtım Bülteni
2004 yılında Madde Kara adlı şiir kitabı ile başladığı edebiyat yaşamını 2006 yılında yayımlanan Resul romanı ile sürdüren Hüseyin Kıran, yeni romanı Gecedegiden’de parçalanmış bir benliğin zihninden bakıyor dünyaya.İlk romanı Resul eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmıştı. “Hüseyin Kıran, sert gerçekleri yazınsal yazının olanakları içinde kalarak dile getiriyor” demişti Semih Gümüş; “Resul, önemli bir roman. Roman sanatımızın yüksek bir verimle yayılıp toparlanmakta güçlük çektiği sırada yapılmış özel bir katkı, ayrıksı dili ve anlamıyla yaşanan anların, dönemlerin nasıl anlatılabileceği sorusuna verilmiş, beklenmedik bir karşılık.”Gecedegiden’de dili biraz daha ustalık kazanmış Hüseyin Kıran’ın. Şiirsel olduğu kadar travmatik, akıcı olduğu kadar kekeme diliyle kötülüğün, karanın, tiksindirici olanın, dışarıda bırakılmışların, yeraltına iyilenlerin izini sürüyor...Tedirgin edici bir atmosfer... Hüseyin Kıran, tekinsiz bir dünyaya davet ediyor okuyucusunu. Gecedegiden anlamını ilk elde açık etmeyen, simgeler ve benlik oyunlarıyla örülü, giderek kendi üzerine kapanan, ancak ışıltısını tam da bu kapanmadan veren bir kitap. Sözcüklerin havada bozulduğu, dağıldığı, hecelere, harflere, vurgulara, tonlamalara bölündüğü, seslerin kulaklardan içeri aktığı çarpıcı bir roman.“Önce, yerden elime geçirdiğim bir taşla vurdum başına. Aniden kaplan! Tak! diye bir ses patladı. Artık çıkan seslerin gereksiz olduğunu kimse iddia edemez. Uluyor. Öte yandan, yüzündeki şaşkınlık ifadesi takdire şayan. İşte! Başına yumruk iriliğinde bir taşla vurulan bir adam, buna kendi açısından belirli bir anlam yükleyemiyorsa şaşırır ve bedeninin bilinçsiz tepkisi olarak kusar. O da öyle yapıyor. Gerçek şeyler oluyor, gözlerim izlemekten yorulmuyor ve duyduklarım gereksiz ve yararsız değil.”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Anlatımı alışılmışın dışında, çok karamsar ve kasvetliydi. Okurken dikkat vermek gerekiyor. Belki bir nebze Sadık Hidayet’in Kör Baykuş’unu andırıyor diyebilirim.
bu kadar sıradışı değişik bir kitap okumamıştım. iyi de diyemiyorum kötü de diyemiyorum.
Sıradışı anlatımıyla keyifle okudum.
yazarın diğer kitabı resul’u biraz andırıyor, ama zaten büyük yazarlar tek bir şeyi defalarca başka yolla anlatmaz mı?
bohem edebiyat sevenlere tavsiye edilir.