Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Gençliğin Şarabı

Kategori: Edebiyat Yazar: John Fante Yayınevi: Parantez Yayınları

Gençliğin Şarabı

  • çevirmen: Avi Pardo
  • Yayın Tarihi: 19.07.2000
  • ISBN: 9789758441150
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 206
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Hayatımı düşünerek oturdum orda, harcanmış hayatımı, aileme çektirdiğim ıstırabı. Babamın cüzdanından, annemin çantasından, kız kardeşimin kumbarasından çaldığım bütün paralar geldi aklıma. Babamın silahı ve yakın menzilden öldürdüğüm tavuklar geldi. Dalga dalga üstüme geliyordu sefil hayatım; cebirden üst üste üç yıl çakmıştım; sınavlarda kopya çekiyordum; ahlaksız fıkralar dinliyor, arada sırada ben de anlatıyordum. Bunları düşünürken hayata yeniden başlamak istedim; bir fırsat daha. Bu kar fırtınasını atlatıp Boulder'a, eve dönmek ve mühendislik okumak istedim.'Bukowski hayatla ilgili, kendi hayatıyla, sokaktaki insanların hayatları ve yapmaya zorlandıkları şeylerle ilgili kitaplar ararken rastlamış John Fante'ye ve onda aradığı yazarı bulmuş, hayran olmuş, 'Fante benim Tanrı'mdı' demiş. John Fante, 'Gençliğin Şarabı'nda, çocukluktan ilk gençliğe uzanan yılları, aile ilişkilerini, anne sevgisini, arkadaşlıkları ve ilk aşkları tüm içtenliğiyle anlatıyor.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Gençliğin Şarabı PDF 8.55 MB İndir
Gençliğin Şarabı EPUB 9.56 MB İndir
Gençliğin Şarabı MOBI 7.54 MB İndir
Gençliğin Şarabı ODF 8.05 MB İndir
Gençliğin Şarabı DJVU 10.06 MB İndir
Gençliğin Şarabı RAR 6.54 MB İndir
Gençliğin Şarabı ZIP 6.04 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Sabahlara kadar Fante okuyabilirim.
Fante’nin anlatıları olduğu gibi yaşamın içinden. Saçmalık yok, süsleme yok, neyse o. Çocukluğundan gençliğine iz bırakmış birçok olay ve kişi var.
Ailede Bir Hırsız: Annenin gçençlik fotoğrafı, Jimmy için ailenin geçmişine açılan bir kapıdır. Çocuk sınırlarını denemek ister, fotoğrafı sandığın dibinden çıkarır ve babasına gösterir. Baba sallamaz. Anneye gösterince tanışma hikâyelerini öğrenir. Anne rahibe olmak ister, talipleri olmasına rağmen hiçbirine yüz vermez. Duvar ustası ayyaş genç ortaya çıkana kadar. Babanın umursamadığı hikâye, annenin sözlerinin yardımıyla çocuğun gözünde canlanır: Genç, güzel bir kadın ve berduş kılıklı, alkolik bir duvar ustası. Anneyi ikna edebilmiştir, gözlerden akan acı yaşlar belki kaybolan bir geçmişe ait, belki pişmanlıklara.
Karda Bir Duvarcı: Karda duvar örmeyi denediniz mi? Örülmez. Örülemediği için babanın evdeki can sıkıntısı başlı başına bir sorun, geçim sıkıntısının yanında bayağı büyük bir sorun. Yoksulluğa alışabilir insan fakat babaya alışamıyorlar. Can sıkıntısından anneye, çocuklara sarıyor adam. Kendisi de çocuk gibi bir şey zaten. İtalyan ailelerinde aile babası, eşinin yanında birazcık çocuk kalıyor.
Süper Topçu: İlkokula giden bir çocuğun rahibelerle, futbolla ve tekrar sınırlarını tanımaya çalışmasıyla ilgili bir hikâye. Oğlum bu rahibelerin pedagoji diye bir şeyden haberleri yok ha.
Dino Rossi’ye Bir Eş: Dino Rossi zamanında anneye talipmiş, derinden derine bir sevgiyi sürdürdüğü belli oluyor. Aile dostu haline gelmiş, belli zamanlarda yemeğe çağırıyorlar. Baba her seferinde anneyi kaptığını söyleyip eğleniyor, Dino’ya karşı bir üstünlük olarak görüyor bunu ama Dino’nun umrunda değil; hiç evlenmemiş ve kendi dükkanında yaşayıp gidiyor. Mülayim bir adam. Neyse, bir eş bulmaya çalışıyorlar Dino için, baba buluyor da. Lakin kadın deli gibi bir şey, anne kadını hiç sevmiyor. Sevmemesinin bir diğer sebebi de babanın Dino’yu iptal edip kadınla ilgilenmesi. Aile faciasıyla sonuçlanabilecek bir durum, aile yapılarının izin verdiğince çözümleniyor.
Cehenneme Giden Yol: Rahibe, çocuklara Taş Olan Çocuk’un hikâyesini anlatır ve onlardan günah çıkarırken dahi doğruluktan ayrılmamalarını ister. Görünürde bu. İşin arka planında ödü kopmuş çocuklar var, din eğitiminin bu şekilde verilmesi evrensel bir kanunla belirlenmiş falan herhalde. Korkunç.
Bunların dışında İtalyan kökenli olmakla, futbol oynamak, kazanmak ve kaybetmekle ilgili hikâyeler var. Bir çocuğun hayatı tanıması, küçük bir muhitte. Çok hoş!
Üşenip bitirecektim ama iki şey gördüm, demesem olmaz. Birinde Bandini’yi hatırlayalım, başına nahoş bir şey geldiğinde mektup yazar, “Sayın Bay X, şunu şöyle yapın yoksa kafanızı kıracağım,” tarzı şeyler derdi. Fante’nin çocukluğundan geliyormuş bu stili, aynı şeyi yapıyor çocukken de. Bir diğer mevzu da savaş, milliyet gibi kavramların futbolla öğrenilmesi. II. Dünya Savaşı sırasında mahallenin çocukları futbol oynarken siyasi gelişmelerle birlikte takım dağılmaya başlıyor, çocuklar ayrı milletlerden olduğu için babalarıyla anneleri koparıyor çocukları birbirinden. Biri Japon, biri Polonyalı, biri Alman. Falan. Ne olursa olsun tekrar bir araya geliyorlar ve çok önemli bir maçı pestilleri çıkması pahasına kazanıyorlar.
Almalısınız, Fante’nin dünyası çok güzel!


Bukowski tavsiyesiyle okumaya başladığım yazar…tüm kitaplarını almaya başlayacak kadar çok sevdim….kesinlikle herkese tavsiye ederim


John Fante bu kitabında da okuyucuyu etkilemeyi başarıyor. Tavsiye edilir.


bukowski’ye tekrar şükranla… o kadar keyifli ki fante okumak, kesinlikle tavsiyedir.


Bukowski iyi ki John Fante’yi keşfetmiş ve eserlerini tüm dünyaya duyurmasına aracılık etmiş. Fante iyidir, okuyun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*