İçime karmaşık bir hatırlama ağı sererek... Sürekli dünlere çekiyorsun beni. Bıraktıklarıma, vazgeçtiklerime, yarm kalanlara, başaramadıklarıma, elimin ermediklerine...Bu senin tabiatın mı, böyle mi kuşatırsın geldiğinde herkesi? Yoksa yalnız ben mi sende dünleri bulurum? Oysa bir yandan, yaşama koş, düş yollara diyorsun; mekândan, ayakbağlarından kurtul, diyor bakışların... İşte bunlar son kuşlar, son yemişler ve son güneşli günler... Uzaklara bakmanın son akşamüstleri... Öbür yanda, geçmiş günlere, eski baharlara, eski aşklara ve uçup giden ne varsa onlara takılıp kalan gönül ağları... Adın olsa bir tereddüttür senin; vazgeçemeyişler, kopamayışlardır. Aşkla ayrılık, gitmekle kalmak, ölümle yaşam arası muazzam çelişkiler.. Adın, tereddüt olmalı senin. Rengin sarı olmalı, yüzünde yarım gülücükler olmalı, saçların dalgalı; dağ ve deniz karışımı kokun, güz menekşesi gözlerin...Adın eylül olmalı senin...
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Sevdiğim denemelerden
Ali Çolak içimizden biri. Dinlendirici ve ruhu okşayan bir yanı var neredeyse bütün yazılarının. Deneme türünde okumaktan en çok zevk aldığım yazar …
Sıcacık bir kitap,ali çolak denemeleri kesinlikle çok bizden.
gündelik hayatı anlatıyor yazar. deneme seven okuyabilir
Ali Çolak her zaman dinlendirci,sakin diliyle güzel denemeler yazmış.. Okunmalı..