Kendisiyle birlikte koca bir milletin geçmişine, kültürüne, diline ait o kadar çok şeyi toprağa götürecekti ki o yaşlı Çerkes. Bir başka bilenin kalmadığı şarkılar, bir başka ağlayanı kalmayan ağıtlar, bir başka hatırlayanı kalmayan efsaneler, atasözleri, gelenekler, isimler, kelimeler, kelimeler…Kargalar gerçeği haykırıyordu mutlaka. Helak olacaktı toprağın üzerindeki herşey. Fakat o kaçınılmaz bitişi geciktirmekti yaşamaktan maksat belki de. Atalarımızdan devraldığımız kültürü mümkün oldukça az aşınmış bir halde çocuklarımıza devredebilmek, onların da vaktiyle bizi ve bizden öncekileri duyulandıran şarkılarla duygulanmaları, öfkelerini bizim gibi dışa vurmaları, ölümden korkmamaları, dostlarını ayakta karşılamaları. Belki bütün mesele bu.Geç veya erken kargaların dediği olacak.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Uzun zamandır edinmek istediğim bir kitap.Aslında kitabı bir arkadaştan edinerek okudum ve o kadar beğendim ki kitaplığımda mutlaka olmasını istedim.
Yazarın vatanından uzakta, babannesinden duyduğu hikayeleri okuyucularına aktardığı güzel hikayelerden oluşan bir kitap.Yazarın üslubu gerçekten güzel.
“Çerkes hikayeleri” denince insanın aklına Çerkes kültürü ile dolu dolu bir kitap geliyor. Ne yazık ki yazar, Çerkes kültüründen uzak yetişmiş birisi olduğu için kitabının da sizi binlerce yıllık Çerkes kültürüne çekmesi mümkün olamamış. Kof bir kitap. Okunması ile okunmaması arasında hiçbir fark yok. Önermiyorum.