Şeyh Mehmet Şemseddin Dede hazretleri, oğlu Mustafa Bedreddin bey, kızı ve torunu Ahmet, Hasan Hüsnü Dede’nin Girit’te kalmış olan eşi ve iki kızı şeyh ailesi efradı olarak, dervişan ve aileleri hep beraber mevlevihaneye ait taşınabilecek eşyaları toplayarak sandıklara koyup hazırlandılar. Camiden duvarlada asılı olan dini büyüklerimizin isimlerini taşıyan levhalar Allah, Muhammed, 4 halife levhaları 2 m çapında idi, yazılar dökme tunç madeni ile yazılmıştı. Sakal-ı şerifi muhafaza eden sandık, 2 m yüksekliğindeki tunç rakkaslı çalar saat, cami ve mevlevihanede asılı olan büyük iki kristal avize, mutfak levazımı, bakır kap kaçak, kütüphanedeki en kıymetli kitaplar…Gavurların eline geçmesin diye kalan kitaplar üç gün üç gece yakılarak ancak imha edilebildi…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
tasavvufa meraklılar için önerilebilir bir kitap
Müellifin mevlevihanenin son şeyhinin ailesinden fertlerle görüşüp hazırladığı bu çok tatlı eser insanı geçmişe götürüyor, Niyazi-i Mısri Hz’lerinin kabrinin Limni’de olduğunu, eskiden 12 Ada bizimken oralarda bir çok tekke olduğunu hatırlatıyor. Kısaca mevlevi bir şeyh ailesinin ve Girit’teki tekkenin hikayesini anlatan eser fotoğraf açısından da zengindir. Tekkenin zamanın koşulları gereği terk edilip Türkiye’ye göç edilmesinin buruk hikayesi de insanı etkiler. Çok boyutlu çağrışımlar yapan bu değerli eserden ötürü müellife teşekkür ederim.