"Eşyanın çeşitliliğini ve ayırt edilişini çelişme halinde keskinleştiren düşünücü akıldır. Zira varyasyonlar, birbirleri ile ancak keskinleşince çatışır ve negatiflik kazanır ki hayatın nabzını meydana getiren bu negatifliktir. Gelişme prosesüsü ancak zıtların çatışması ile mümkündür ve böylece çelişmeyi aşarak yüksek bir kesime ulaşır. Fakat nerede çelişmenin yani tenakuzun gelişme gücü yoksa karşı durulan varlık veya şey bu çelişme yüzünden ölür.”Hegel’in bu düşüncesi Marksizm’in anlaşılmasında son derece önemlidir. Bu düşünce, Marksizm’in sınıf savaşı konusunda öğrettiklerinin -hatta denebilir ki bütün Marksist doktrinin- ruhunu teşkil eder. Marx’ın kulağı- sosyal gelişmenin bağrındaki tenakuzu keşfetmek için- daima kirişte gibidir. Zira Marx ve Hegel’e göre, nerede tenakuz yani çelişme varsa orada yüksek bir kesime doğru gelişme var, demektir.
Hegel’in felsefesi zaten (kendi içerisinde) zor iken; çeviride bir de eski Osmanlıca kelimeler kullanılarak metin daha da zorlaştırılarak, konunun ifadesi daha karmaşık hale getirilmiş. Çeviri metinlerde öz Türkçe’de ısrar etmek ile Osmanlıca’da ısrar etmek arasında zihniyet olarak hiçbir fark yoktur. Her ikiside dayatmacılıktır.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Hegel’in felsefesi zaten (kendi içerisinde) zor iken; çeviride bir de eski Osmanlıca kelimeler kullanılarak metin daha da zorlaştırılarak, konunun ifadesi daha karmaşık hale getirilmiş. Çeviri metinlerde öz Türkçe’de ısrar etmek ile Osmanlıca’da ısrar etmek arasında zihniyet olarak hiçbir fark yoktur. Her ikiside dayatmacılıktır.
Max Beer’ın Sosyalizm’in Tarihi kitabıyla birlikte öneririm.