Anais Nin kitaplarını okumaya Henry Miller’ın Sexus, Pleksus ve Neksus üçlemesinden sonra başladım… Bir kadın olarak Henry Miller’a okumak zor ve maceralı bir serüvendi benim için… Miller’a anlamak adına onun hayatında önemli bir yer tutmuş olan Anais Nin’in de kitaplarına merak saldım… Henry ve June Anais’in en sevdiğim kitabı… İçinde hem Anais hem Henry ve her ikisini de büyük oranda etkilemiş June var… Nin’den bir alıntı:”Bir kadının tanıdığı yalnızlığı, bir erkek hiçbir durumda bilemez. Erkek bir kadının karnında yalnızca güçlenmek için bulunur, bu birleşimle beslenir. Sonra doğrulur ve dünyaya, işine, kavgaya, sanata meydan okur. Yalnız değildir. İşi gücü vardır. Amniyoz sıvısında yıkanmasının anısı onu tamamlar ve ona enerji verir. Kadının da işi gücü olabilir, ancak kendini boş hisseder. Onun için cinsel haz yalnızca içinde yıkandığı bir zevk dalgası, başkasıyla ilişkisinden doğan anlık bir keyiflenme değildir. Karnında erkek varken kadın doludur, onun için hr sevişme içsel bir sahipleniş, bir doğurma ve yeniden doğmadır, bir çocuk ve erkek taşımaktadır. Erkek kadının karnına girer ve her seferinde eylemde bulunma, VAROLMA isteğiyle yeniden doğar. Ancak kadın için varılan son noktadoğurma değil, erkeğin içinde olduğu andır. “