Mini Deneme YazmayanlarBirçok insan, yaşamı boyunca, bir tane bile mini deneme yazmıyor. Bu gibiler arasında, kamyon şoförlerinin, bakkalların, tütün tüccarlarının, futbolcuların, ev kadınlarının, hırsızların, dolandırıcıların, çilingirlerin yanı sıra; fizik profesörleri, holding sahipleri, başbakanlar, Büyük İskender, Chopin ve Lavoisier de var.Gürhan Tümer Neden Mini Denemeler Yazıyor?Hiçbir şeyi anlamlı bulmayınca, bıkınca her şeyden, her şeyden sıkılınca, canı hiçbir şey yapmak istemeyince ve bütün bu nedenlerden dolayı, alabildiğine hüzünlenince, oturup mini denemeler yazıyor.Mini Deneme Deyip GeçmeyinMini deneme deyip geçmeyin. Bir mini deneme, kimi zaman incir çekirdeğini doldurmaz ama, kimi zaman da, koskoca bir dünyaya bedeldir.Mini Deneme Örneği: Çok Eski Ölüler ve Kedi Yavruları"Ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, çok eski ölülere ağlanmıyor. Öyle. Örneğin, bundan yaklaşık 23 yüzyıl önce ölen Büyük İskender için gözyaşı döken tek bir kişi bulamazsınız bugün. Oysa, gözünüzün önünde ezilen kedi yavrusunun ölümü allak bullak eder sizi."
Günlük yaşam, dikkatle bakıldığında, üstünde düşünecek pek çok kırıntı sunuyor insana. Gürhan Tümer’in yeni ‘mini deneme’ kitabı Hiçbir Şey Yapmamak, bu kırıntıları ve düşündürdüklerini bir kenarda biriktirmiş bir yazarın seyir defteri. Kitabın adı, mini denemelerden birinin başlığı aslında: 19. yüzyılda İstanbul’a gelen Julie Pardoe, Rus Sarayı’nda verilen bir baloda gözlemlediği yabancı diplomat eşleri hakkında ağır konuşuyor, zamanlarının yarısını hiçbir şey yapmayarak, diğer yarısınıysa tümüyle yararsız işler yaparak geçirdiklerini söylüyor. Gürhan Tümer, dışarıdan bakıldığında aynı şeyin şairler için de söylenebileceğini belirterek tamamlıyor bu denemesini. Kitap, başka bir mini-denemenin adını da pekâlâ taşıyabilirdi, ama kitabın ‘duruş’una en uygun ad yine de bu gibi görünüyor: Kırıntılardan bilgelik yoğurma sanatı da, bir anlamda hiçbir şey yapmamak değil midir? Tümer, Doğu düşüncesinde, ‘hiçbir şey yapmama’ mertebesine ulaşma konusunda şunları söylüyor: “Bir Çin öyküsünde, ressamlar canla başla, harıl harıl çalışırlarken, hepsinin ustası olan ressamın, kâğıda yalnızca bir nokta koymakla yetindiğini, onun da ustası olanın ise, o noktayı da koymadığını okumuş; okuduğum bir felsefe kitabında ise, Tanrı’nın, dünyayı, evreni, insanı yaratmak, onları yönetmek, hak edeni ödüllendirmek, günah işleyeni cezalandırmak gibi işlerle uğraşmasının yadırgandığına tanık olmuştum. Hiçbir şey yapmamanın benim ilgimi çeken, beni etkileyen, beni büyüleyen türü işte bu. Hiç kuşkusuz, ben öyle bir bilge değilim. Ama öyle olmak istiyorum, öyle olmanın özlemini çekiyorum.” Birçok insan, yaşamı boyunca, bir tane bile mini deneme yazmıyor. Bu gibiler arasında, kamyon şoförlerinin, bakkalların, tütün tüccarlarının, futbolcuların, ev kadınlarının, hırsızların, dolandırıcıların, çilingirlerin yanı sıra; fizik profesörleri, holding sahipleri, başbakanlar, Büyük İskender, Chopin ve Lavoisier de var. Gürhan Tümer ise hiçbir şeyi anlamlı bulmayınca, her şeyden sıkılınca, canı hiçbir şey yapmak istemeyince ve bütün bu nedenlerden dolayı, alabildiğine hüzünlenince, oturup mini denemeler yazıyor. Mini deneme deyip geçmeyin. Bir mini deneme, kimi zaman incir çekirdeğini doldurmaz ama, kimi zaman da, koskoca bir dünyaya bedeldir. Bir mini deneme örneği sizin için: “Ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, çok eski ölülere ağlanmıyor. Öyle. Örneğin, bundan yaklaşık 23 yüzyıl önce ölen Büyük İskender için gözyaşı döken tek bir kişi bulamazsınız bugün. Oysa, gözünüzün önünde ezilen kedi yavrusunun ölümü allak bullak eder sizi.”
Tümri’in on birinci kitabı olan Hiçbir şey yapmamak, yazarın hayattaki tecrübelerini, izlenimlerini ve birçok konudaki görüşlerini içeren denemelerden oluşuyor. Okurken kimi kez, birinci dünya savaşında bulacaksınız kendinizi, kimi zaman Nazi Almanyasında.Kİmi zaman ise, üçüncü dünya ülkelerinde. zevkli bir okuma yapmak isteyenlere tavsiye ederim. İyi okumalar.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Günlük yaşam, dikkatle bakıldığında, üstünde düşünecek pek çok kırıntı sunuyor insana. Gürhan Tümer’in yeni ‘mini deneme’ kitabı Hiçbir Şey Yapmamak, bu kırıntıları ve düşündürdüklerini bir kenarda biriktirmiş bir yazarın seyir defteri. Kitabın adı, mini denemelerden birinin başlığı aslında: 19. yüzyılda İstanbul’a gelen Julie Pardoe, Rus Sarayı’nda verilen bir baloda gözlemlediği yabancı diplomat eşleri hakkında ağır konuşuyor, zamanlarının yarısını hiçbir şey yapmayarak, diğer yarısınıysa tümüyle yararsız işler yaparak geçirdiklerini söylüyor. Gürhan Tümer, dışarıdan bakıldığında aynı şeyin şairler için de söylenebileceğini belirterek tamamlıyor bu denemesini. Kitap, başka bir mini-denemenin adını da pekâlâ taşıyabilirdi, ama kitabın ‘duruş’una en uygun ad yine de bu gibi görünüyor: Kırıntılardan bilgelik yoğurma sanatı da, bir anlamda hiçbir şey yapmamak değil midir? Tümer, Doğu düşüncesinde, ‘hiçbir şey yapmama’ mertebesine ulaşma konusunda şunları söylüyor: “Bir Çin öyküsünde, ressamlar canla başla, harıl harıl çalışırlarken, hepsinin ustası olan ressamın, kâğıda yalnızca bir nokta koymakla yetindiğini, onun da ustası olanın ise, o noktayı da koymadığını okumuş; okuduğum bir felsefe kitabında ise, Tanrı’nın, dünyayı, evreni, insanı yaratmak, onları yönetmek, hak edeni ödüllendirmek, günah işleyeni cezalandırmak gibi işlerle uğraşmasının yadırgandığına tanık olmuştum. Hiçbir şey yapmamanın benim ilgimi çeken, beni etkileyen, beni büyüleyen türü işte bu. Hiç kuşkusuz, ben öyle bir bilge değilim. Ama öyle olmak istiyorum, öyle olmanın özlemini çekiyorum.” Birçok insan, yaşamı boyunca, bir tane bile mini deneme yazmıyor. Bu gibiler arasında, kamyon şoförlerinin, bakkalların, tütün tüccarlarının, futbolcuların, ev kadınlarının, hırsızların, dolandırıcıların, çilingirlerin yanı sıra; fizik profesörleri, holding sahipleri, başbakanlar, Büyük İskender, Chopin ve Lavoisier de var. Gürhan Tümer ise hiçbir şeyi anlamlı bulmayınca, her şeyden sıkılınca, canı hiçbir şey yapmak istemeyince ve bütün bu nedenlerden dolayı, alabildiğine hüzünlenince, oturup mini denemeler yazıyor. Mini deneme deyip geçmeyin. Bir mini deneme, kimi zaman incir çekirdeğini doldurmaz ama, kimi zaman da, koskoca bir dünyaya bedeldir. Bir mini deneme örneği sizin için: “Ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, çok eski ölülere ağlanmıyor. Öyle. Örneğin, bundan yaklaşık 23 yüzyıl önce ölen Büyük İskender için gözyaşı döken tek bir kişi bulamazsınız bugün. Oysa, gözünüzün önünde ezilen kedi yavrusunun ölümü allak bullak eder sizi.”
Tümri’in on birinci kitabı olan Hiçbir şey yapmamak, yazarın hayattaki tecrübelerini, izlenimlerini ve birçok konudaki görüşlerini içeren denemelerden oluşuyor. Okurken kimi kez, birinci dünya savaşında bulacaksınız kendinizi, kimi zaman Nazi Almanyasında.Kİmi zaman ise, üçüncü dünya ülkelerinde. zevkli bir okuma yapmak isteyenlere tavsiye ederim. İyi okumalar.