Dinsel dönüşüm ve misyonerlik, Günümüz Türkiye’sinde toplumsal refleksler için önemli unsurlar haline gelmiştir. Dinsel dönüşüm olaylarına yönelik ortaya çıkan tepki ve anlama çabaları çoğunlukla misyonerlik çerçevesindedir. Bu eğilim, dinsel dönüşüm yaşayan bireyi ihmal etmiştir. Kitap, ihmal edilen bireyi incelemenin merkezine alarak misyonerliği ilintili konu düzeyinde işlemektedir. Dinsel dönüşüm yaşayan bireyin kim olduğu, nasıl bir hayattan sonra Hıristiyanlaştığı, hangi düzlemde misyonerlerle kesiştiği, Hıristiyanlaştıktan sonra sosyal, kültürel, dinî ve psikolojik yönden ne gibi değişimler yaşadığı kitabın ulaşmaya çalıştığı verilerin köşe taşlarındandır. Kitapta; anlamsızlık hissi, etkili sosyal bağlar, yoksunluklar, evlilik, davranışları referans alma, sosyalizasyon sorunu, ergenlik, kimlik krizi, misyonerlik, referans grubu, aile ilişkileri, kriz, geçmişinden kopma arzusu ve teolojik sorgulamalar, dinsel dönüşüm nedenleri olarak irdelenmiştir.
türkiye’deki hristiyanlaşmaya misyonerler ve misyoner hareketler açısından değil de din değiştirme tecrübesini bizatihi yaşayanlar açısından yaklaşan araştırma böylesi bir boyutta türkiye’deki ilk çalışmadır dense sezadır. eserin bahsettiğimiz faik unsuru araştırmanın teorik alt yapısını oluşturan eserin birinci bölümüdür. nitekim ilgili bölümde kullanılan kaynakların neredeyse tamamının yabancı dildeki araştırmalara dayanması bunu ispatlar mahiyettedir. eserin ikinci ve asıl bölümünü oluşturan kısım bu tecrübeyi yaşayanların ifadelerinin tahlilidir. teorik alt yapının türkiye şartlarına uyarlanarak yapılan tahlillerinde isabet yüzdesi yüksek satırlara ulaşmak mümkün olmuştur. bu bağlamda din değiştirme (conversion) ile değişim (alternation) kavramlarının birbirinden tefrik edilerek ele alınması türkiyedeki hristiyanlaşmanın niteliği hakkında fikirler vermektedir. araştırmanın bireylerle yüzyüze yapılan mülakatlara dayanmasının (10 kişi) beraberinde getirdiği objektif olamama gibi evvel emirde serd edilicik noksanlıklar -ki buna sebebleri eserde belirtilen hususlardan dolayı mülakatı kabul eden ancak 10 kişi bulunabilmesinden dolayı sayı azlığı bir yazılı döküman ve sanal alemdeki hayat hikayelerinden oluşması bahsi geçen sınırlılığı artırır mahiyettedir- araştırmacının bazı müdahaleleri ile bir nebze olsun giderilmiyi çilışılmıştır. buna en bariz misal din değiştirme dinamikleri arasında yer alan “mutsuz çocukluk”, bireyi, misyonerlerin ‘sevgi’ temelli faaliyetleri için ‘potansiyel dönüşen’ haline getirmektedir ki, bu olgu araştırmaya katılan nerede ise tüm denekler tarafından ifade edilmiştir. sevgi vurgusunun şiddetinin bir göstegesi de din değiştirenlerin biyografik inşaları için kullandıkları temel kavram olmasından anlaşılabilmektedir. araştırmacının çocukluğunda hiç bir sevgi sıkıntısı yaşamayan bir deneğin hristiyan olduktan sonra aradığının ‘sevgi’ olduğunu ifade etmesine araştırmacının bir şerh koyması ve bu sevgi arayışı ifadesininin deneğin yeni dininin vurgusundan kaynaklanmış olma ihtimalinin yüksekliğine bağlaması yukarıda değindiğimiz sınırlılığın makul müdahelerle giderilmeye çalışıldığının bir örneğidir. araştırmacıyı bu mühim çalışmasından ötürü kutlar başarılar dilerim
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
türkiye’deki hristiyanlaşmaya misyonerler ve misyoner hareketler açısından değil de din değiştirme tecrübesini bizatihi yaşayanlar açısından yaklaşan araştırma böylesi bir boyutta türkiye’deki ilk çalışmadır dense sezadır. eserin bahsettiğimiz faik unsuru araştırmanın teorik alt yapısını oluşturan eserin birinci bölümüdür. nitekim ilgili bölümde kullanılan kaynakların neredeyse tamamının yabancı dildeki araştırmalara dayanması bunu ispatlar mahiyettedir. eserin ikinci ve asıl bölümünü oluşturan kısım bu tecrübeyi yaşayanların ifadelerinin tahlilidir. teorik alt yapının türkiye şartlarına uyarlanarak yapılan tahlillerinde isabet yüzdesi yüksek satırlara ulaşmak mümkün olmuştur. bu bağlamda din değiştirme (conversion) ile değişim (alternation) kavramlarının birbirinden tefrik edilerek ele alınması türkiyedeki hristiyanlaşmanın niteliği hakkında fikirler vermektedir. araştırmanın bireylerle yüzyüze yapılan mülakatlara dayanmasının (10 kişi) beraberinde getirdiği objektif olamama gibi evvel emirde serd edilicik noksanlıklar -ki buna sebebleri eserde belirtilen hususlardan dolayı mülakatı kabul eden ancak 10 kişi bulunabilmesinden dolayı sayı azlığı bir yazılı döküman ve sanal alemdeki hayat hikayelerinden oluşması bahsi geçen sınırlılığı artırır mahiyettedir- araştırmacının bazı müdahaleleri ile bir nebze olsun giderilmiyi çilışılmıştır. buna en bariz misal din değiştirme dinamikleri arasında yer alan “mutsuz çocukluk”, bireyi, misyonerlerin ‘sevgi’ temelli faaliyetleri için ‘potansiyel dönüşen’ haline getirmektedir ki, bu olgu araştırmaya katılan nerede ise tüm denekler tarafından ifade edilmiştir. sevgi vurgusunun şiddetinin bir göstegesi de din değiştirenlerin biyografik inşaları için kullandıkları temel kavram olmasından anlaşılabilmektedir. araştırmacının çocukluğunda hiç bir sevgi sıkıntısı yaşamayan bir deneğin hristiyan olduktan sonra aradığının ‘sevgi’ olduğunu ifade etmesine araştırmacının bir şerh koyması ve bu sevgi arayışı ifadesininin deneğin yeni dininin vurgusundan kaynaklanmış olma ihtimalinin yüksekliğine bağlaması yukarıda değindiğimiz sınırlılığın makul müdahelerle giderilmeye çalışıldığının bir örneğidir. araştırmacıyı bu mühim çalışmasından ötürü kutlar başarılar dilerim
tamamen günümüzde gençlerin yavaş yavaş hıristiyanlığa kaydığı açıkça belldir.buna bir çare bulabilmek için bu tür kitaplardan yaralanmakta fayda var.