Zaten biz ne kadar “bizim olanı, bize tanıdık olanı” bilinçaltına itersek itelim, o, gün gelip hortlayacaktır; olumlu ya da olumsuz olarak. Bugün Türkiye’de yaşamakta olduklarımız bunun açık bir örneğidir. Demek ki Tanpınar, atlayabilmek, ufuk değiştirebilmek için bir yerlere basmak gerektiğini söylemekte çok haklı. Tanpınar’ın üzerine herhangi bir etiket yapıştırılmadan tekrar tekrar okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir yazar, büyük bir kültür adamı olduğunu düşünüyorum.”Zeynep Bayramoğlu, Huzursuz Huzur ve Tekinsiz Saatler’de Tanpınar’ın Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanlarını yeni bir bakış açısıyla ele alıyor. Huzur’daki müzikalite, bütünlük, sentez, devamlılık Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde kırılmış, yekpare zaman zinciri kopmuştur; etrafa artık bir takım kakofonik gürültüler hâkimdir.
Çapsız ve yeteneksiz çağdaşlarının ideolojik at gözlüğü ile yaptığı suskunluk suikastini ( Tanpınarın deyimiyle ) 50 sene sonra telafi etmede başarılı olabilecek, onun yapayalnız çığlığını anlama denemesi, yer yer yetkin saptamalarla.
Biz O’nu “Huzur” romanıyla tanıyıp sevmişiz. Bu kitapta yazar O’nun iki kitabını mercek altına alıp incelemeye çalışmış ama şunu ifade etmek gerekirse bir Tanpınar klasiğine hiç uygun düşmemiş.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Çapsız ve yeteneksiz çağdaşlarının ideolojik at gözlüğü ile yaptığı suskunluk suikastini ( Tanpınarın deyimiyle ) 50 sene sonra telafi etmede başarılı olabilecek, onun yapayalnız çığlığını anlama denemesi, yer yer yetkin saptamalarla.
Eser Ekrem Işın tarafından teknik anlamda bayağı eleştirildi. Özellikle Tanpınar ve müziğe dair olan bölümler.
Biz O’nu “Huzur” romanıyla tanıyıp sevmişiz. Bu kitapta yazar O’nun iki kitabını mercek altına alıp incelemeye çalışmış ama şunu ifade etmek gerekirse bir Tanpınar klasiğine hiç uygun düşmemiş.