Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
İblis’in Son Savunması

Kategori: Edebiyat Yazar: Murat Kapkıner Yayınevi: Beyan Yayınları

İblis’in Son Savunması

  • Yayın Tarihi: 09.10.2001
  • ISBN: 9789754732801
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 128
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Geleneksel edebiyatın dünyayı birebir resmetmeye dayalı realist eğilimi günümüzde tarihe karışmak üzere. Edebiyatın konusu ne gerçekçilerin dış dünyası ne de romantiklerin iç dünyaları artık. 'iblis'in Son Savunması' bu yeni yaklaşımın çok özel bir örneği kabul edilebilir. Murat Kapkıner, bu romanında yeni yazınsal gelişmelerin içinde ilerleyerek, ironi ve trajedinin, uyku ve uyanıklığın, rüya ve gerçekliğin yazar ve karakterlerin birbirine karıştıkları bir dünyayı kurmakla başlıyor işe. Giderek, özne/nesne, tasarım/gerçeklik temeline dayalı geleneksel yapıtın aksine, ortalıkta saf perspektiflerin uçuştuğu bir fantazmagorik (görüntü oyunu) yapı oluşuyor. Elinizdeki bu çalışmada, geleneksel metinlerden farklı olarak, roman karakterlerinin ontolojik statüleri kaydırılıp; etten ve kemikten kahramanların yerine, salt dilden oluşan, kendi kurgul varoluşlarının bilincinde, postmodern literatürün deyimiyle 'sözcükten adamlar' geçiriliyor.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
İblis’in Son Savunması PDF 5.31 MB İndir
İblis’in Son Savunması EPUB 5.94 MB İndir
İblis’in Son Savunması MOBI 4.69 MB İndir
İblis’in Son Savunması ODF 5.00 MB İndir
İblis’in Son Savunması DJVU 6.25 MB İndir
İblis’in Son Savunması RAR 4.06 MB İndir
İblis’in Son Savunması ZIP 3.75 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (4 Yorum)


İlginç bir dili var yalnız sakin kafayla okumak lazım anlamak bayağı zor oluyor.Roman içinde roman yazıyor “bir roman yazmalıyım her an elim telefona gidebilir” diye başlıyor zaten. “nerde olayım? hastahanede iyide niye geldim bir sebebi olamalı. Peki yanımdaki bu kadın kim. Yanımda bir kadın mı var ? Komşumdur herhalde” falan falan Uslup çok farklı.


Normal kitap konularından tamamen farklı, çok ilginç aynı zamanda da eğlenceli bir kitap olmuş. Kitabın belirli bir konusu yok! Yazar, kitapta bir roman yazmayı planlıyor. Roman kahramanı ile yazar arasında geçen konuşmalarda kitabı meydana getiriyor. Marjinal kelimesinin karşılığı bir kitap olacaksa bu kitap olacağına eminim.


Bu roman, üzerinde kolaylıkla konuşmaya her türlü direnci gösterecek bir niteliktedir. Roman, alışageldiğimiz roman kalıplarına sığmıyor ve tanımlanmaya, kategorileştirilmeye en baştan kendini kapatıyor. Okuyucu için böyle bir durum, ne denli yorucu olursa olsun, bu, aynı zamanda birden fazla okumayı da mümkün kıldığından, bir imkân da sayılabilir. Nitekim yazar da, poetikasını açıklarken, şiirle ilgili iki okumadan söz edilebileceğini anlatmaya çalışır. İlki, “anlamın” şairde gizli olduğudur. Burada şairin dünya görüşünün bilinmesi gerekir ki, imge veya nesnelere yüklediği anlamı çözebilelim. Diğeri, “anlamın” şiirde gizli olduğu anlayışında ise, “şiirin bahanesi” ne olursa olsun, bu bahane şaire mahsustur. Önemli olan, şiirin içerdiği aşkın, okuyana kendini açması veya okuyucunun onu bulmasıdır. Bu bahane saçma olabilir ve şair de bilinçli olarak onu kastetmemiş olabilir. Ancak okuyucuya ulaşılması gereken mesaj, “bir şekilde” ulaştırılmış olmaktadır. Gerçi Kapkıner, şairin, saçma da olsa bu imgeyi dile getirmede icbar altında olduğunu ifade etmektedir. Şair, el yordamıyla, bilinçsiz bir refleksle, şifa arayan dertliye “bir şekilde” derman olmuştur.Bütün bu izahı yapmamızın sebebi, Kapkıner’in romanının da, şiiriyle birlikte düşünülmesi gerektiğini vurgulamak ve şiir için söylediklerinin, romanına da uyarlanma imkânını tartışmaktır. Kapkıner’in şiirine aşina olanların, İblisin Son Savunması’nı okurken pek yabancısı olmadıkları bir üslupla karşılaşacaklarını tahmin etmek güç değil. Bunun romana ayrı bir lezzet kattığı bir gerçek. Ayrıca şiirinde kullandığı bazı imgelerin romanın satır aralarına sindiği, dikkatli bir okuyucu tarafından kolayca farkedilir. Aynı zamanda, hayatına şahitlik edenlerin de, yine bu hayattan kesitler bulacağı da muhakkak. O halde bu romanı okumaya tabi tutarken, onun poetikasında belirttiği yollardan hangisini izleyeceğiz veya hangi anlayışı tercih edeceğiz? Hayatından ve şiirinden izler taşıdığını söylediğimize göre, romanı okurken bu her iki öğeyi de bir kere göz önünde bulundurmayı salık veriyoruz demektir. Ama aynı zamanda, kendisinin “halis şiir” olarak kabul ettiği ve müşterisi olduğunu söylediği şiirde olduğu gibi, romanda, yazarın niyetini kavramaya çalışmak yerine, yapacağımız şey, “yaz(dır)ılanın” bizim hangi derdimize derman olduğunu anlamaya çalışmaktır. Böylece anlamı metinde aramamız hasebiyle, bir çok okumanın imkânına sahip bulunmaktayız. Biz de bu imkân dahilinde, bir okuyucu olarak nasıl bir okumayı tercih ettiğimizi ve bu okuma sonucunda algılamalarımızı neyin yönlendirdiğini dile getirmeye çalışacağız.Her ne kadar yazar, hem özne hem de nesne konumundaki romanında bir ‘izleğin’, bir ‘mesajın’, dolayısıyla da bir ‘anlamın’ olmadığını ‘sözcükten adamlar’ına söyletiyorsa da, bizzat bu vurgunun kendisinin bir mesaj olduğu ve bir anlama işaret ettiği de söylenebilir. Eğer böyle bir anlam varsa, yazarın yüklediği bu mesaj ile bizim anladığımız şey arasında bir tekabuliyetin olduğu iddia edilemese de, salt metnin bir anlam olduğunu zaten yukarıda ifade ettik. Bu ise bizi, ‘o halde sizce o anlam nedir?’ sorusuna muhatap kılacaktır.Roman, sonuna gelininceye dek farklı kahramanlar ve bunlar arasında geçen diyalogların var olduğu izlenimini vermeye çalışmaktadır. Oysa bitirip kitabı bir kenara koyduğunuzda, aslında konuşan, konuşan da değil, ‘fısıldayan’ tek bir kahramanın olduğunu anlıyorsunuz. Diyalog değil, konuşma da değil, sadece fısıldamadan ibaret bütün kitap. Yazar, olayı çok da gizlemiyor aslında. Bir kere romanın adı “İblisin Son Savunması”. İblis, yani şeytan. Sonra şeytanın ise en belirgin özelliğinin ‘vesvese’ olduğunu bilmekteyiz. Vesvese, bir iç karışıklık, bir kuruntu halidir. Bu durumda, iblisin savunmasının yapıldığı bir roman da, onun tarzı üzerinden kurgulanmalıydı. Romanın bu anlamda üslubuyla tutarlı bir kurguya sahip olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bir başka vurgulanacak nokta ise, ilk kez iblisin diliyle, onun tarzında ve onun bakış açısıyla, onun konu edinmesidir. Bilindiği gibi, genel kabul görmüş hemen bütün dinler ve ayrıca kültürlerde, “ötekileştirilmiş” bir şeytan figürü mevcuttur. Şeytana ilişkin bir inancın varlığı, ekseriyetle bütün kötülüklerin kaynağı ve müsebbibi olarak şeytanı göstermektedir. Kendi iradelerinin sınırları içerisinde yer alabilecek bir davranış, “kötü” addedildiği ölçüde şeytana mal edilmektedir. Oysa kitabın (ve Kitab’ın) da gösterdiği gibi, aslında şeytanın irade üzerindeki tesiri cüzidir ve eğer insan iradesini bertaraf edecek denli bir tesire sahip olsaydı, o zaman insan için “ödül ve ceza”dan söz edilemezdi. Şeytanın yaptığı şey bir “iç karışıklık, bir kuruntu hali” oluşturmak ve asıl bu noktada insan iradesinin devreye girmesini sağlamaktır. “Zatî” olarak “iyi” olduğu gibi bir anlayış sergilemiyoruz ancak, sonuç itibariyle, insanın “yücelmesi ve alçalması” aşamasında bir işlevi üstlendiği söylenebilir. Dolayısıyla da insanın, beşeriyet içerisindeki en üstün konuma erişebilmesinde de “rahmete vesile olma hali” söz konusudur. Sanırım Kapkıner de, “o kadar da insafsızlık etmeyin, bir de onu dinleyelim” demeye getirerek şeytanın gözünde insanı “ötekileştirmek” yoluyla bu bakış açısını tersinden irdeliyor. Böylece şeytanın gözüyle bakıldığında olayın farklı bir boyut kazandığını gösteriyor. Bu durumda, şeytanın işinin vesvese olduğu ve kendi kabahatlerimizi de ona yükleme eğilimimiz düşünüldüğünde, “İblisin Son Savunması”, içerik ve üslup açısından üzerine düşeni yapmış görünmektedir. Eserin, bu anlamda, bir romanı “özgün” kılan en temel özelliği yakaladığı söylenebilir.


kitap güzel olmakla birlikte bazı yerlerde insanın sıkılmasına sebebiyet veriyor ve bazı yerlerde tam olarak akıcılık yakalanamamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*