"Türk futbolunun henüz US(lanmaz) Dolarla, hatta TL'ye böylesine yenik düşmediği o dönemlerde gerçekleşen bu olay, günlerce "bomba transfer" olarak nitelendirilip renksiz ve TV'siz medyamızda enine boyuna tartışılırken duyarlı futbolseverler asıl bombanın amatör ruhlara, vefa duygularına ve forma sevgisine atıldığını hissediyorlardı. Gösterilen gerçekler ve "profesyonelliğin içinde bunlar da var !" gerçekleri, bir kere "cız" etmiş yürekleri soğutmak için fayda etmiyordu."
Kitaptan çok kitabın yorumları ilginç. birisi demiş ki futbolla ilgili en güzel kitap budur bir diğeri de ilaç niyetine kullanmamızı tavsiye etmiş. Emini bu tür övgülere yazarın kendisi de karşı çıkacaktır çünkü futbol aleminin çok daha güzel kitapları var! Peki kitap çok mu kötü? Hayır ama fazlasıyla devri (hadi dönemsel diyelim) İt-alyan bayağılığı yazarın futbol felsefesiyle ciddi anlamda çelişiyor. Futbol kitapları listesinde üst sıralarda olmasa bile okunabilecekler arasında yer aldığını söyleyebilirim.
kitap futbol hakkında tarihsel bilgi verdiği gibi kazanmak için yapılan -çirkin- oyunları da okuyucuya sunuyor.Futbolun sadece bir seyir oyunu olduğunu sananlar mutlaka bu kitabı okumalılar.kısacası gerek Ülkemizdeki gerekse avrupadaki futbol hakkında yaşanan olaylardan haberdar olmak isteyenler için bir İLAÇ niteliğinde kitap.
Futbolla ilgili belki en güzel kitap budur.Yazar, futbol hakkında okuyucuyu sıkmadan bilgilendirmektedir.Bu da yazarın tecrübe ve başarısını göstermektedir.Sporu seven herkese bu eseri öneririm.Kitabı bitirdiğinizde tekrar bu güzel eseri okumak isteyeceğinizi ve asla pişman olmayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Futbola sadece milli maçlarda seyirci olarak ilgi duyan biri olarak bu kitabı kitapçı rafında görsem ne kadar ilgi duyardım bilemiyorum ama Kitapyurdu’nun hediyesi olarak elime geçen kitabı okuduğumda futbolun sadece seyircilikten ibaret olmadığını, perde arkasında pek çok hesapların yapıldığını sade bir anlatımla görmüş oldum. Mesela zengin ülkelerdeki popüler futbolcuların, ihtiyaç olunmasa bile Avrupa kulüpleri tarafından transfer edilerek bu ülkelere futbol görüntülerini pazarlamayı gerçekleştirdikleri gibi bir hatırlatmada bulunulmuş. Zidane’yi transfer eden kulübün ise futbola sıra gelene kadar düşündüğü pek çok hesabın olduğu gözler önüne serilmiş. Bir de kitapta “Kardelen” isimli bir bölüm var ki okuyunca Beşiktaşlı olmadığıma üzüldüm gerçekten. Beşiktaşlı’ların gururunu okşayacak bir bölüm olmuş. Futbol tutkunları için bir solukta okunabilecek eğlenceli bir kitap.
nerden başlasam diye düşünüyorum… belki kitabın adını “içimizdeki gs, dışımızdaki gs” yapsa ana temaya daha uygun olacaktı… kitabın ilk sayfasına “bu kitabı yazmam için esinlendiğim yüce önder terim’e ithafımdır” demeliydi… kitabın ilk sayfalarında anlattığı fıkradaki “IQ’su düşük olanlarla futbol konuşmalı” tezini savunurcasına IQ’SU düşük olanlar için yazmış sanki bu kitabı…medyayı eleştirirken aynı yanlışa kendisi de düşmüş, bi yazısında göklere çıkardığını diğer yazısında yermişş… fenerli birinin spor müdürü olmasını eleştirmiş ama o kişinin gerçekten bunu bileğinin hakkıyla aldı gerçeğinden bahsetmemiş… spor dostluk, centilmenlik, fair play’in önemli olduğunu savunurken angelotti için sarfettiği “it-alyan” kelimesini kendine yakıştıramadım… bildiği bazı gerçeklerden de tek kelime bile etmemesini de futbol basınını eleştiren birine ne kadar uyduğunu anlıyamıyorsunuz.(bakınız terim yerinde AĞAR’dır) son olarak da bazı takımların nasıl üst üste şampiyonluk çaldığından hiç bahsetmeyen yazarımız, nedense fenerbahçenin şampiyonluğu için “efsane sezaryenle doğdu” demesini de anlamadım acaba sezaryenle doğrulan kim???? bi de futboldan bahsedipte hakemlerle ilgili konuşmamakta kitabı eksik bırakıyor!!! bu arada zidane için üstü kapalı armut demek de pek hoş değildi.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitaptan çok kitabın yorumları ilginç. birisi demiş ki futbolla ilgili en güzel kitap budur bir diğeri de ilaç niyetine kullanmamızı tavsiye etmiş. Emini bu tür övgülere yazarın kendisi de karşı çıkacaktır çünkü futbol aleminin çok daha güzel kitapları var! Peki kitap çok mu kötü? Hayır ama fazlasıyla devri (hadi dönemsel diyelim) İt-alyan bayağılığı yazarın futbol felsefesiyle ciddi anlamda çelişiyor. Futbol kitapları listesinde üst sıralarda olmasa bile okunabilecekler arasında yer aldığını söyleyebilirim.
kitap futbol hakkında tarihsel bilgi verdiği gibi kazanmak için yapılan -çirkin- oyunları da okuyucuya sunuyor.Futbolun sadece bir seyir oyunu olduğunu sananlar mutlaka bu kitabı okumalılar.kısacası gerek Ülkemizdeki gerekse avrupadaki futbol hakkında yaşanan olaylardan haberdar olmak isteyenler için bir İLAÇ niteliğinde kitap.
Futbolla ilgili belki en güzel kitap budur.Yazar, futbol hakkında okuyucuyu sıkmadan bilgilendirmektedir.Bu da yazarın tecrübe ve başarısını göstermektedir.Sporu seven herkese bu eseri öneririm.Kitabı bitirdiğinizde tekrar bu güzel eseri okumak isteyeceğinizi ve asla pişman olmayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Futbola sadece milli maçlarda seyirci olarak ilgi duyan biri olarak bu kitabı kitapçı rafında görsem ne kadar ilgi duyardım bilemiyorum ama Kitapyurdu’nun hediyesi olarak elime geçen kitabı okuduğumda futbolun sadece seyircilikten ibaret olmadığını, perde arkasında pek çok hesapların yapıldığını sade bir anlatımla görmüş oldum. Mesela zengin ülkelerdeki popüler futbolcuların, ihtiyaç olunmasa bile Avrupa kulüpleri tarafından transfer edilerek bu ülkelere futbol görüntülerini pazarlamayı gerçekleştirdikleri gibi bir hatırlatmada bulunulmuş. Zidane’yi transfer eden kulübün ise futbola sıra gelene kadar düşündüğü pek çok hesabın olduğu gözler önüne serilmiş. Bir de kitapta “Kardelen” isimli bir bölüm var ki okuyunca Beşiktaşlı olmadığıma üzüldüm gerçekten. Beşiktaşlı’ların gururunu okşayacak bir bölüm olmuş. Futbol tutkunları için bir solukta okunabilecek eğlenceli bir kitap.
nerden başlasam diye düşünüyorum… belki kitabın adını “içimizdeki gs, dışımızdaki gs” yapsa ana temaya daha uygun olacaktı… kitabın ilk sayfasına “bu kitabı yazmam için esinlendiğim yüce önder terim’e ithafımdır” demeliydi… kitabın ilk sayfalarında anlattığı fıkradaki “IQ’su düşük olanlarla futbol konuşmalı” tezini savunurcasına IQ’SU düşük olanlar için yazmış sanki bu kitabı…medyayı eleştirirken aynı yanlışa kendisi de düşmüş, bi yazısında göklere çıkardığını diğer yazısında yermişş… fenerli birinin spor müdürü olmasını eleştirmiş ama o kişinin gerçekten bunu bileğinin hakkıyla aldı gerçeğinden bahsetmemiş… spor dostluk, centilmenlik, fair play’in önemli olduğunu savunurken angelotti için sarfettiği “it-alyan” kelimesini kendine yakıştıramadım… bildiği bazı gerçeklerden de tek kelime bile etmemesini de futbol basınını eleştiren birine ne kadar uyduğunu anlıyamıyorsunuz.(bakınız terim yerinde AĞAR’dır) son olarak da bazı takımların nasıl üst üste şampiyonluk çaldığından hiç bahsetmeyen yazarımız, nedense fenerbahçenin şampiyonluğu için “efsane sezaryenle doğdu” demesini de anlamadım acaba sezaryenle doğrulan kim???? bi de futboldan bahsedipte hakemlerle ilgili konuşmamakta kitabı eksik bırakıyor!!! bu arada zidane için üstü kapalı armut demek de pek hoş değildi.