İnan Çetin, ilginç bir yazar. Kahramanlarının iç dünyalarını işlemede çok başarılı; öykü kişilerinin gerilimli dünyaları özgün bir yazı atmosferinin oluşmasını sağlıyor. İçimizdeki Şato’da ikisi uzun, ikisi kısa dört öykü yer alıyor. Kitapla aynı adı taşıyan öykü, gündelik yaşamın içerisinde yavaş yavaş dilsizleşen bir kahramanın ağzından anlatılmakta. Öykü, çağımızın evrensel bir temasına: ‘dilsizliğe’ bir belge gibi sunuluyor. Kitabın ikinci öyküsü Avlu’nun da bir önceki öyküye benzer bir teması var: körlük. Anlatıcı, evinin avlusundaki bir taş koltuğun karşısında durur, avlunun kendisine hatırlattığı öyküleri bir bir düşünmeye başlar. İçimizdeki Şato’daki öykülerin birbirini tamamlayan bir yönü de var. İnan Çetin, bu kitaptaki öyküleriyle bir soyağacı kurmakta, öyküler bu ağaçtan dal verip varlık kazanmaktadır. İlk kitabı Bin Yapraklı Lotus ile edebiyat çevrelerinden olumlu yankılar almıştı İnan Çetin. İçimizdeki Şato, onun öykücülüğünde yepyeni bir durak.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Güzel bi kitap duru ve sakin
Hikayelerin ne anlatmak istediğini hiç anlamadım.
Okurken konsantre olmak zor geliyor. Ayrıca ana fikirleri anlamakta da zorlandım.
Öykülerin duruluğu sizi kendine bağlayacatır.
İçinde çok güzel öykülerin bulunduğu başarılı bir kitap. Tavsiye ederim.