Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu  İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na

Kategori: Siyaset Yazar: Taner Akçam Yayınevi: Imge Kitabevi Yayınları

İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na

  • Yayın Tarihi: 27.10.2014
  • ISBN: 9789755332468
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 573
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Büyük devletlerin ekonomik ve siyasal çıkarlarıyla insancıl kaygıları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Dolayısıyla, "insanlık adına, devletlerin ulusal egemenlik alanına kim ve nasıl müdahale edecektir" sorusu kaçınılmazdır. Dünyşa kamuoyu bu konuyu tartışırken, Türkiye'de insan hakları ve demokrasi taleplerinin "Batılıların riyakarlığı" olarak sunulmasına devam edebilmektedir. Kurtuluş Savaşı tarihini, Birinci Dünya Savaşı'nda işledikleri suçlar nedeniyle Türklerin cezalandırılmasına, Osmanlı egemenliğindeki halkların kurtarılıp, Türklerin elden geldiğince küçük ve zayıf bir ülkeyle yetinmeye zorlanmasına karşı verilen bir mücadele, yani yalnızca toprak ve sınır değil, insan hakları davası olarak da değerlendirmek mümkündür.
Satıcı Kitap Adı Bağlantı
Trendyol İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
Kitapyurdu İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
D&R İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
Idefix İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
BKM Kitap İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
Hepsiburada İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
Nadir Kitap İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
N11 İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
Amazon Türkiye İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na Satın Al
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na PDF 23.78 MB İndir
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na EPUB 26.58 MB İndir
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na MOBI 20.98 MB İndir
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na ODF 22.38 MB İndir
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na DJVU 27.98 MB İndir
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na RAR 18.19 MB İndir
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na ZIP 16.79 MB İndir

ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ

Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu İttihat ve Terakki’den Kurtuluş Savaşı’na PDF 23.78 MB İndir

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


İnsanlarımız ne yazık ki okuyup bilgi sahibi olmak yerine, okumadan kanaat sahibi olmayı tercih ediyor. Kitap alındığında da sadece önsözü okumakla yetiniliyor.Yazar, kitabında oldukça ilginç konulara değinmiş. Hep okuruz, “Birinci dünya savaşı sonrasında savaş suçluları tutuklanarak Bekirağa bölüğündeki cezaevine kondu” diye. Bekirağa bölüğüne toplananların nasıl bir savaş suçlusu olduğunu sorgulamayız. Ya da sorulduğunda, İttihatçı oldukları için savaş suçlusu sayıldıklar cevabı verilir. O zaman da başka bir soru açıkta kalır; “neden bütün İttihatçılar Bekirağa bölüğünde cezaevine konmadı da, sadece bazıları kondu? Diyarbakır Valisi Dr. Reşit Bey neden yakalanacağı sırada intihar etti?”Bu kitap bu sorulara açıklık getiriyor. Birinci Dünya savaşından sonra sadece İttihatçı olanlar değil, Ermeni katliamında sorumluğu bulunanlar Bekirağa bölüğüne toplandı diyor. Eğer bu bilgi yanıltıcı ise, kitap 6 yıldır yayında, bunun doğru olmadığı ortaya konmalıdır.Bir de şu var ki, zaten kimse Ermeni ölümleri konusuna itiraz etmiyor, sadece sayı ve yöntem konusunda anlaşmazlıklar var. Devlet kaynakları, savaştan uzak bölgelere göç işlemi yapılırken ölümlerin olduğunu ve sayıların 800 bin civarında olduğunu söylerken, karşı taraf ise, Ermenilerin ortadan kaldırılması niyetiyle göç ettirildiğini ve sayının 1.500.000 civarında olduğunu söylüyor.İnsan öldürmek kötüdür, vahşettir. Kim, kime karşı yaparsa yapsın, sayı ne olursa olsun, bunun savunulacak, sahiplenilecek bir tarafı olamaz.Yazar da bu kitabında savaştan uzak bölgelere tehcir savını gerçekçi bulmuyor. Hem savaşla ilgisi olmayan bölgelerdeki Ermenilerin de tehcire tabi tutulması, hem de Ermeniler için seçilen yeni yerleşim bölgesinin Halep’teki ordu kışlasına yakın bir yer olması nedeniyle bu iddianın doğru olmadığını belirtiyor.Yazar ayrıca tüm Kuva-i Milliyenin oluşumunu, Kurtuluş Mücadelesini Ermeni katliamına bağlamış. Kuva-i Milliye’ye katılanların, Ermeni katliamı soruşturmasından kurtulduğunu belirterek, Kurtuluş mücadelesinin başarıya ulaşması, Ermeni olayları soruşturmasını ört bas edeceği için, bu uğurda mücadeleye ağırlık verilmesinin farklı yönlerinin altını çiziyor. Meclisin Ankara’da toplanmasının ardından, Ermeni olaylarının geçmişte kalmış acı bir olay olarak görülmeye başlanmasını da bunun kanıtı olarak ortaya koyuyor.Aslında Ermeni olaylarını iki bölüm halinde ele almak gerekirken bu yapılmamış. 1915-16 yıllarında Ermenilere karşı öldürmeler sözkonusuyken, 1917 – 18 yıllarında da Ermeniler tarafından öldürülen Müslümanlar söz konusu. Yazar burada, yapılan bir katliam diğerini eşitlemez, biz sizi öldürdük, siz de bizi öldürdünüz ödeştik diyemeyiz diyor. Ya? Biz ortaya çıkacağız ve onların bize yaptığını dikkate almadan biz Ermenileri öldürdük diyeceğiz ve geçmişimizle yüzleşeceğiz. Ben böyle bir mantığı anlamakta zorlanırım. Kimin neyine hizmet edecek böyle bir yaklaşım anlayamam. Barışa hizmet etmeyeceği, en azından bizlerle birlikte yaşayan Ermenileri de rahatsız edeceği açık olan bir yaklaşım tarzı olarak görürüm.Yazar, savaş sonrası imzalanan Sevr anlaşması ve yaşanan işgallerin, Ermeni katliamı sorumlularını cezalandırmak için olduğunu yazıyor. Kim, kimi cezalandıracak anlamak çok kolay değil. Henüz kendi ellerindeki kanları temizlememişler, başkasını cezalandırmaya nasıl kalkabilirler?Yazar kitabında başka ilginç konulara da yer veriyor. Mesela Anadolu’da Türkler tarafından çeşitli çeteler kurulduğunu, bunların Rum ve Ermenileri öldürerek mallarını yağmaladığını, bu şekilde zenginleşen çete reisleri olduğunu söyleyerek, Topal Osman’ın da bunlardan biri olduğunu ve topal Osman’ın da savaş sonrasında Mustafa Kemal’in muhafız alay komutanlığına getirilmesinin altını çiziyor.Son olarak yazar, kurtuluş mücadelesini İttihatçıların örgütlediğini, savaş sonrası düzenin İttihatçılar tarafından kurulduğunu, bu gerçek ortayken Ermeni olaylarının gerçek yüzünün ortaya konmasının mümkün olmadığını söylüyor.Kitapta çok fazla tekrar da var. Bir yerden sonra, sayfalarca okumanıza rağmen hala aynı yerde dönüp durduğunuzu fark ediyorsunuz. Kitabın yeni baskılarında bunların da gözden geçirilmesinde fayda var. Kitabı önemle okumanızı öneririm. Fakat sadece önsözünü değil, lütfen tamamını.


Ülkemizin insanları okumak yerine, çoğunluk ne derse onu papağan gibi tekrarlamaya meyilli çünkü kendilerinin okuma ve düşünme becerileri gerçekten çok azken, nefret ve saldırı dürtüleri çok fazla. Taner Akçam bu kitabında, resmi tarihin insafsızlıkla kendine göre kesip attığı yerleri ortaya çıkarıyor ve bunu yaparken de bizim gibi resmi tarih yazımıyla beyni yıkanmışlara ve köreltilmişlere, hem içerik hem de tarih yazmında biçimsellik anlamında ufuk açan bir eser sunuyor. Vicdanına, emeğine sağlık!


taner akçam resmi tarihin söylemlerini benimseyenler için pek de sevmeyecekleri yazarlardan biri çünkü o ermeni olayları konusuna insan hakları perspektifinden bakıyor ve onun için ölen kişnin türk yada ermeni olması hiç ama hiç önemli değil. eğer tarihimizin bu karanlık sayfasını biraz olsun merak ediyorsanız okumanız gereken eserlerden biri


Ermeni meselesini en kapsamlı inceleyen kitap. ülkemizde genel inanışın veya resmi tezlerin aksini söyleyen insanları vatan haini, ajan vs olarak nitelenmesinin ne kadar dikkate alınmayacak birşey olduğunu bu kitabı okuyunca daha da iyi anlıyoruz. Gerek araştırdığı kitaplarla gerekse de incelediği arşiv belgeleri ve dönem gazeteleriyle çok iyi bir araştırma yapmış Taner Akçam. Ermeni meselesi konusunda okunması gereken temel eserlerden birisidir.


İlk mesajı yazan arkadaşa cevap vermek nasip oldu ama. Kitabın içeriği değil ki kendisi sadece önsözü okumuş ama ne tesadüf ki kitapta ki şu bölüm de önsözde geçiyor ” İstanbul Duruşmaları hakkındaki belgelerin çalınması ve imha edilmesi” ki orada da belirtiyor ki bütün ülkedeki belgelerin imha edilmesi mümkün değil. Arkadaş bunun üzerine belirtmiş ki biz açtık hayır açmadık. Mevcut haberlere bakarsa MGK’nın arşivlerin açılmasının sakıncalı olduğuna dair kararı ile ilgili haberi de görebilir. Tabi görmek isteyene.Kitabı yavaş yavaş okuyorum. Çok akıcı bir dili var. Gereksiz bürokratik ayrıntılarla boğmuyor. İlginç ayrıntılar veriyor. Ben çok beğendim. Son kitabını da bunun üstüne okucam.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*