Bir hamamböceğiyle başlasa da bu metamorfoz Kafka'nınkinden biraz daha farklı, çünkü İran usulü.Mana Neyestani'nin kâbusu 2006'da, bir İran gazetesinin eğlence ekinde çizdiği karikatürle başlıyor. Çizgi karakterinin başına türlü işler açmak isterken kendi kazdığı kuyuya düşer. Karikatürde çizdiği hamamböceğine Azerice bir kelime söyletir. Gel gelelim kimi İranlı Azeriler bunu kendilerine edilmiş bir hakaret sayar. İran rejiminin uzun süredir bastırdığı Azeriler için bardağı taşıran son damladır bu ve isyanlar patlak verir. Rejimin ihtiyacı olan günah keçileri de elbette Mana ile editörü olurlar. Tutuklanarak Evin hapishanesinin İstihbarata ait 209 numaralı gayriresmi bölümüne konulurlar.Birçok uluslararası ödüle sahip ünlü İranlı çizer Mana Neyestani'nin elinden çıkan İran Usulü Metamorfoz, İran rejiminin oluşturduğu kafkavari totaliter sisteme, sistemin içinden yalın bir bakış sunan gerçek ve sarsıcı bir hikâye.
Çıkar çıkmaz edindiğim, bir solukta okuduğum ve 2020’nin en iyi çizgi romanlarından biri diyebilirim. İran siyasi durumuna, düşünce özgürlüğüne dair kara mizah olarak tanımlanabilecek bir anlatımı var. Güldürüyor, ama gülünen durumlar trajikomik. Muhteşem, çok çok başarılı karikatürist Mana Neyestani, dilerim diğer romanlarını okuma şansına erişiriz. Bu romanla birlikte Amir-Khalil’ın Zehra’nın Cenneti cizgi romanını da tavsiye ederim.
ben kitabı çok beğendim. yer yer eğlenceli olsa da insanın canını sıkan sıkarken de düşündüren ve sadece bir ülke trajedisi değil küçük ölçekte ev,iş,okul gibi ortamlarda da bu durumların olabileceği korkusu insanı düşündürüyor.
Baobab Yayınları’ndan Eylül 2020’de çıkan bu kitap 200 sayfa.
Kitap, bir karikatürde hamamböceğini konuşturup, hamamböceğine Azerice kelime söyleten Mana’nın hiç hakaret etme gibi bir amacı yokken bu kelimeyi İranlı Azerilerin hakaret olarak kabul edip İran’da çıkardıkları ayaklanmayı ve sonrasında Mana ve editörünün tutuklanarak cezaevine konmalarını, kaçak olarak diğer ülkelere sığınmacı olarak gitme çabalarını ve en sonunda Fransa’dan kabul alarak oraya yerleşmelerini, İran’ın baskıcı ve totaliter rejimini anlatıyor.
Anlatılanlar gerçek. Çizimler güzel, dil anlaşılır. Bazen okunanlar can yaksa da, daha sonra canımızın yanmaması için ille de okumamız gerekiyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Çok güzel bir çizgiroman İran’ın siyasi durumunu bir çizgiroman çizerinin gözünden okuyoruz harika mutlaka okuyun
Çıkar çıkmaz edindiğim, bir solukta okuduğum ve 2020’nin en iyi çizgi romanlarından biri diyebilirim. İran siyasi durumuna, düşünce özgürlüğüne dair kara mizah olarak tanımlanabilecek bir anlatımı var. Güldürüyor, ama gülünen durumlar trajikomik. Muhteşem, çok çok başarılı karikatürist Mana Neyestani, dilerim diğer romanlarını okuma şansına erişiriz. Bu romanla birlikte Amir-Khalil’ın Zehra’nın Cenneti cizgi romanını da tavsiye ederim.
ben kitabı çok beğendim. yer yer eğlenceli olsa da insanın canını sıkan sıkarken de düşündüren ve sadece bir ülke trajedisi değil küçük ölçekte ev,iş,okul gibi ortamlarda da bu durumların olabileceği korkusu insanı düşündürüyor.
Baobab Yayınları’ndan Eylül 2020’de çıkan bu kitap 200 sayfa.
Kitap, bir karikatürde hamamböceğini konuşturup, hamamböceğine Azerice kelime söyleten Mana’nın hiç hakaret etme gibi bir amacı yokken bu kelimeyi İranlı Azerilerin hakaret olarak kabul edip İran’da çıkardıkları ayaklanmayı ve sonrasında Mana ve editörünün tutuklanarak cezaevine konmalarını, kaçak olarak diğer ülkelere sığınmacı olarak gitme çabalarını ve en sonunda Fransa’dan kabul alarak oraya yerleşmelerini, İran’ın baskıcı ve totaliter rejimini anlatıyor.
Anlatılanlar gerçek. Çizimler güzel, dil anlaşılır. Bazen okunanlar can yaksa da, daha sonra canımızın yanmaması için ille de okumamız gerekiyor.