“... İstanbul tarihin bir nesnesi olmaktan çok öznesi olmuş ender şehirlerden biridir. Bugün İstanbul’a anlam veren kültürel zenginliğini bu medeniyet eksenli kurucu misyonunda aramak zorundayız. Bir Osmanlı/İslâm şehri olarak İstanbul’un doğu-batı karşılaşmasındaki oynadığı rol tam da bu noktada yani Osmanlı medeniyetinin bir tezahürü, bir İslâm şehri olmasında yatmaktadır. Döneminin Avrupa başkentleriyle karşılaştırdığımızda ötekini dışlayan tek kültürlü yapısı yerine çok kültürlü, çok etnisiteli yapısını bu Osmanlı değerler sistemine borçludur. Eğer İstanbul bir Osmanlı şehri olarak kurucu rol oynamasa, tarihe aktör olarak müdahil olmasaydı Bizans ve onun devamı pek çok unsur varlığını koruyamayacak, şehir kültürel zenginliğe sahip olamayacaktı…”*****“… İstanbul’un en güzel mevsimi erguvan zamanıdır. Hiçbir renk, hiç bir bahar belirtisi erguvan kadar İstanbul olamaz.Erguvan geçmiş zamanların İstanbul’undan, Boğaziçi’nden bugüne bir esinti, bir renk, bir koku, bir imge... Erguvan bu bakımdan yaşayan, her dem taze olan bir nostalji duygusunu diri tutar. Eskimeyen duyguların canlılığıdır renkleri, naif bedeni, dalları geçmişin hatıralarını taşır...”
İstanbulun bir kültür ve hazine mirası olarak kabul edilmesi gerektiği üzerine yazılmış çok güzel bir eser. özellikle ruhu ve içi boşaltılmış bir müze şehri olarak değerlendirilmemesi gerektiği üzerine yazılmış güzel bir çalışma. herkese tavsiye edilir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İstanbulun bir kültür ve hazine mirası olarak kabul edilmesi gerektiği üzerine yazılmış çok güzel bir eser. özellikle ruhu ve içi boşaltılmış bir müze şehri olarak değerlendirilmemesi gerektiği üzerine yazılmış güzel bir çalışma. herkese tavsiye edilir.
İstanbul’u muhteşem anlatan eser.
Hoş bir kitap. Akif Emrenin dünyaya yaklaşımı çok hoş. İbret alıyorum kendisinden
İstanbul’da yaşayıp bu kadim şehrin tadına varamayanlar ne çok günümüzde maalesef. Okurlarına kıymetini hissettiriyor
Istanbul’u gerçekten yaşayan, ruhunu hisseden merhumun Istanbul hakkındaki ufuk açıcı bir kitabı…