Marcel Proust tam bir mektup delisiydi. Çocukken edindiği bu alışkanlıkla, Kayıp Zamanın İzinde’nin ciltlerini teker teker kaleme aldığı dönemlerden 1922 yılındaki ölümüne kadar, hiç durmadan binlerce mektup yazdı: Ailesine, arkadaş bildiklerine, hasım bellediklerine,üst kat komşusuna, yayıncısına, kitaplarını destekleyenlere ya da kayıtsız kalanlara...Jérôme Picon’un derlediği ve açıklayıcı notlarla zenginleştirdiği bu seçki; zaman, üslup ve konu açısından dengeli bir dağılım sunuyor. Senin yüzünden öylesine sinirlenmiştim ki zavallı Fénelon’un beraberinde Lauris’le geldiğinde bana ettiği,söylemeliyim ki, oldukça tatsız bir laf yüzünden yumruklarımla üstüne (Fénelon’un, Lauris’in değil) atladım, ne yaptığımın farkında olmadığım için yeni aldığı şapkayı alıp üzerine bastım, parçaladım, sonra içindeki astarı çıkardım. Abarttığımı düşünebileceğin için mektubakumaştan bir parça ekliyorum, böylece anlattıklarımın doğru olduğunu anlarsın.Annesine yazdığı mektuptan
Marcel Proust’un hayatı boyunca yazdığı binlerce mektuptan yüz tanesinin olduğu kitap. Annesi, arkadaşları, sosyeteden kişiler, dergiler, editörler ve Andre Gide gibi yazarlarla sürekli yazışıyor. Günlük yaşamını izleyebiliyoruz.
Yaşamının önemli bir kısmını hasta ve odasında, hatta yatağında yazarak geçirmiş Proust. Mektuplarıyla herkesle iletişimini daima canlı tutmuş.
Tüm zorluklara rağmen hayata bağlılığı, çalışkanlığı çok etkileyici.
Dünyanın en iyi yazarlarından biri, bedeninin uzun bir yaşamı kaldıramayacağının bilinci ile yapıtlarını zaman yitirmeden tamamlamamaya çalışıyor. Ardından da bir an önce basılmasını sağlıyor.
Romanlarıyla yaşamayı sürdürüyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
ilgisi olanlar için güzel bir kitap.
Marcel Proust’un hayatı boyunca yazdığı binlerce mektuptan yüz tanesinin olduğu kitap. Annesi, arkadaşları, sosyeteden kişiler, dergiler, editörler ve Andre Gide gibi yazarlarla sürekli yazışıyor. Günlük yaşamını izleyebiliyoruz.
Yaşamının önemli bir kısmını hasta ve odasında, hatta yatağında yazarak geçirmiş Proust. Mektuplarıyla herkesle iletişimini daima canlı tutmuş.
Tüm zorluklara rağmen hayata bağlılığı, çalışkanlığı çok etkileyici.
Dünyanın en iyi yazarlarından biri, bedeninin uzun bir yaşamı kaldıramayacağının bilinci ile yapıtlarını zaman yitirmeden tamamlamamaya çalışıyor. Ardından da bir an önce basılmasını sağlıyor.
Romanlarıyla yaşamayı sürdürüyor.
Marcel Proust hayranı olarak çok beğendim Okumanızı tavsiye ederim
Mektup okumayı seviyorsanız güzel bir eser
aşırı güzel bir eser