IV. Mehmed’in katıldığı ilk ve son kuşatma olan Kamaniçe Kuşatması, adı çok duyulmayan bir Ukrayna seferi. O zaman Lehistan’a ait olan bu metin kalenin 10 günde fethedilmesi içeride coşkuyla, dışarıda korkuyla karşılandı. Fethi müjdeleyen edebî, süslü fetihnameler sayesinde o devrin okumuşları kale cengi hakkında teknik malumat edinirlerken Avrupa’da Osmanlı yayılmacılığına karşı uyarıcı pek çok eser yazıldı. Polonya’nın ulusal edebiyatçısı Henryk Sienkiewicz’in Bozkırdaki Yangın romanı bunların en iyi bilinenidir. Kuşatmada ölen Michal Wołodyjowski (Pan Mihal) hem romanın hem de Polonya’nın milli kahramanıdır.1683 II. Viyana Kuşatması’nın yol açtığı manevi çöküntü Kamaniçe gibi zaferlerin unutulmasına sebep oldu. Kahraman Şakul, Kamaniçe Kuşatması 1672 adlı bu çalışmasıyla hem o devrin dillere destan Osmanlı kale cenkciliğini bize hatırlatıyor hem de Osmanlılar hakkındaki modern önyargıları çürütüyor.
Kadim Türk yurdu Deşt-i Kıpçak, günümüzde Ukrayna sahasında yer alan Kamaniçe yahut diğer adıyla Kamyanets Podilski kalesi konumu itibariyle stratejik bir öneme sahipti. II. Viyana Kuşatması’na kadar Osmanlı’nın hakimiyetinde bulunan kalenin görsele dayalı anlatıldığı bu çalışma meselenin daha iyi anlaşılmasına katkı sunarken, yine çalışmanın tekniği incelendiğinde oldukça kalabalık bir ekibi görmekteyiz. Ayrıca yayınevi açısından görsel savaş tarihine bu eserle girilmiş olması da isabetli olmuş. Kamaniçe’nin fethedildiği haberi İstanbul’a ulaştığında önce kimse inanmak istemez. Fetihten sonra 3 gün boyunca resmi kutlamalar yapılır. Türklere ilk uyum sağlayanların Yahudi tüccarların olduğunu da not edelim. Sosyal adalet anlayışı ile bölge yerlilerine yaklaşan Osmanlı bir müddet sonra Kamaniçe’yi Lehistan’a bırakır. Son olarak bu eser ve yazarın devamını getirdiği “Uyvar Kuşatması” adlı eserin Osmanlı tarihine önemli katkı sunduğunu söyleyebiliriz.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Deşt-i Kıpçakta otoriter son izlerimiz belkide… okuması keyifli güzel kitap
Askeri tarih dizileri harika baskıları bitmeden alınmalı
Kadim Türk yurdu Deşt-i Kıpçak, günümüzde Ukrayna sahasında yer alan Kamaniçe yahut diğer adıyla Kamyanets Podilski kalesi konumu itibariyle stratejik bir öneme sahipti. II. Viyana Kuşatması’na kadar Osmanlı’nın hakimiyetinde bulunan kalenin görsele dayalı anlatıldığı bu çalışma meselenin daha iyi anlaşılmasına katkı sunarken, yine çalışmanın tekniği incelendiğinde oldukça kalabalık bir ekibi görmekteyiz. Ayrıca yayınevi açısından görsel savaş tarihine bu eserle girilmiş olması da isabetli olmuş. Kamaniçe’nin fethedildiği haberi İstanbul’a ulaştığında önce kimse inanmak istemez. Fetihten sonra 3 gün boyunca resmi kutlamalar yapılır. Türklere ilk uyum sağlayanların Yahudi tüccarların olduğunu da not edelim. Sosyal adalet anlayışı ile bölge yerlilerine yaklaşan Osmanlı bir müddet sonra Kamaniçe’yi Lehistan’a bırakır. Son olarak bu eser ve yazarın devamını getirdiği “Uyvar Kuşatması” adlı eserin Osmanlı tarihine önemli katkı sunduğunu söyleyebiliriz.