Alexandre Dumas fils (1824-1895); Henüz 24 yaşında yayımladığı Kamelyalı Kadın’ın (1848) içtenliğiyle tüm zamanların en tanınan aşk romanlarından birini imza atmakla kalmamış; Verdi’nin La Traviata (1853) operasından günümüze, gerek sanatı gerekse hayatı etkilemeyi sürdürmüştür.Tahsin Yücel (1933); Dergilerde ilk ürünlerinin yayımlandığı 1950’den günümüze, edebiyatımızın son elli yılına damga vuran en önemli ustalarındandır. Gerek öykü ve roman, gerekse deneme ve eleştirel çalışmalarıyla ufuk açan bu önemli yazarın Balzac’tan Flaubert’e, Gide’den Camus’ye çeviri edebiyatımıza katkılarıysa, 80 kitabı aşmaktadır.
Bu eser hakkında ne denebilir bilmiyorum okudugum pekcok klasik roman arasinda benim icin bir edebiyat saheseri bir basyapit pekcok kez okudum ve her okuyusumda ayni zevki veriyor
Alexander Dumas’nın Kamelyalı Kadını beni etkiledi. Dumas, toplumun suçlu ve günahkar karşısında kendini tereyağından kıl çeker gibi temize çıkarışını, onları suçlarken hiç sorumluluk hissetmeyişlerini, onları kınarken kendilerinin hiç utanmayışlarını Kamelyalı kadın üzerinden irdeliyor.
Onun, Hz İsa’nın günaha ve günahkara karşı tavrı ile romanın içinde bir paralellik kurduğu yerden çok etkilendim.
*”Bir tek günahkarın pişmanlığı gökyüzüne, hiç bir zaman günah işlememiş yüz dürüst kişiden daha çok sevinç verdiğine göre, gökyüzünü sevindirmeye çalışalım. Fazlasıyla alabiliriz bunun karşılığını…”*
Yaşamadığımız acıları, nasıl teselli edebiliriz ki? Ve bazen ölmeyi düşünürken bir başkasının yaşama arzusuna hırslanabilmek… Bu eserden payıma düşenler..
Kamelyalı Kadın kesinlikle okunması gereken bir aşk romanı. Bana garip bir şekilde Kürk Mantolu Madonna kitabını hatırlatıyor. Senaryosu, kahramanların sosyal hayatları ve tabii ki de finalleri. A. Dumas Fills’ten tek solukta okunacak bir şaheser.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bu eser hakkında ne denebilir bilmiyorum okudugum pekcok klasik roman arasinda benim icin bir edebiyat saheseri bir basyapit pekcok kez okudum ve her okuyusumda ayni zevki veriyor
Çok güzeldi bir o kadar da hüzünlü
Alexander Dumas’nın Kamelyalı Kadını beni etkiledi. Dumas, toplumun suçlu ve günahkar karşısında kendini tereyağından kıl çeker gibi temize çıkarışını, onları suçlarken hiç sorumluluk hissetmeyişlerini, onları kınarken kendilerinin hiç utanmayışlarını Kamelyalı kadın üzerinden irdeliyor.
Onun, Hz İsa’nın günaha ve günahkara karşı tavrı ile romanın içinde bir paralellik kurduğu yerden çok etkilendim.
*”Bir tek günahkarın pişmanlığı gökyüzüne, hiç bir zaman günah işlememiş yüz dürüst kişiden daha çok sevinç verdiğine göre, gökyüzünü sevindirmeye çalışalım. Fazlasıyla alabiliriz bunun karşılığını…”*
Yaşamadığımız acıları, nasıl teselli edebiliriz ki? Ve bazen ölmeyi düşünürken bir başkasının yaşama arzusuna hırslanabilmek… Bu eserden payıma düşenler..
Kamelyalı Kadın kesinlikle okunması gereken bir aşk romanı. Bana garip bir şekilde Kürk Mantolu Madonna kitabını hatırlatıyor. Senaryosu, kahramanların sosyal hayatları ve tabii ki de finalleri. A. Dumas Fills’ten tek solukta okunacak bir şaheser.