"Ey büyük Montesquieu! Senin gökyüzündneki ruhunu kutsamaktan ötürü şeref kazanırsam, ne mutlu bana! Ya siz, ey aklın, gerçeğin sessiz ve kimseyle konuşup görüşmeyen bekçileri! Size de sevinç ve mutluluk verebilirsem, ne mutlu olurdum! İnsanlık savunucularının sesini duyurmakta etken olan istek ve heyecanı, duyarlı ruhlara üfleyebilsem dünyalar benim olurdu!.. İnsanlığın kutsal haklarını savunun ve yenilmez gerçeğin tarafını tutarak, sesimi yükseltmekle, zulmün ve bazen de aynı derecede tiksinç bilgisizliğin pençesinde çırpınan karayazgılı kurbanlardan birkaçını çekip kurtarabilirsem, bunlardan sadece bir tek günahsızın duaları ve döktüğü sevinç gözyaşları beni, bütün diğer insanların haksız suçlamalarına ve acı hakaretlerine karşı beni yatıştırır ve avuturdu!" Beccaria
montesquienın muhteşem bir eseridir.ünivestelerde akademik olarak outulmaktadır.kuvvetler ayrılığı,meclıs toteriter,cumhuriyet rejimleri hakkında bilgi vermektedir.hukuk fakultesı öğrencilerinin yanında siyasal kamu gibi bolum öğrencilerin okuası gerekli olan önemli bir eserdir.
Kanunla ilgili kitaplar genellikle sıkıcı olurlar. Montesquieu dünyanın bir çok ülkesinin kanunlarını incelemiş. Başta Roma ve Antik Yunan olmak üzere Osmanlı, Rus, Bizans gibi toplumların kanunlarını da çok iyi biliyor. Hükümet şekillerini, vergi kanunu, medeni kanun, boşanma gibi çok önemli konuları inceliyor. Bunları incelerken örneklerle konuyu sıkıcı olmaktan kurtarıyor. Türklere bakışı dikkat çekici görünüyor. Hatta bizi bizden daha iyi tanıdığı söylenebilir. Bugünün yasalarının Kanunların Ruhu Üzerine adlı bu eserden çok fazla etkilendiğini söylemek yanlış olmaz.
31 kitaptan ve 617 sayfadan oluşan bu devasa eser yayınlandığı günden (1734) bugüne pek çok tartışmaya konu olmuş, deyim yerindeyse Fransa’da olduğu gibi bütün dünyada epok yapmıştır. Kitap 1751 yılında Fransa’da “tehlikeli kitaplar” listesine alınmış ve kitap üzerine yorum yapmayan eleştiride bulunmayan neredeyse kalmamış.Bütün bu tartışmalara rağmen bu kitap bugün bile hukuk ilmiyle uğraşanlara bir kaynak teşkil etmektedir. Planton, Yasalar adlı eserinde; “yasalar, bizi bir erdeme götürecek şekilde hazırlanmalıdır” der. İşte, o erdemi bu kitapta bulacaksınız. Kitabın Fransa’da edebiyat fakültelerinin programlarında yer almaktadır. Bu nedenle bütün insafsız eleştirilere rağmen değerini inkar etmemeliyiz. Felsefe, tarih ve hukuk ilmiyle uğraşan herkesin kütüphanesinde bu kitaba yer vermesini tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
felsefi açıdan insanlığın tarihini belirten düşünceleri anlatan bir kitaptır
montesquienın muhteşem bir eseridir.ünivestelerde akademik olarak outulmaktadır.kuvvetler ayrılığı,meclıs toteriter,cumhuriyet rejimleri hakkında bilgi vermektedir.hukuk fakultesı öğrencilerinin yanında siyasal kamu gibi bolum öğrencilerin okuası gerekli olan önemli bir eserdir.
Kanunla ilgili kitaplar genellikle sıkıcı olurlar. Montesquieu dünyanın bir çok ülkesinin kanunlarını incelemiş. Başta Roma ve Antik Yunan olmak üzere Osmanlı, Rus, Bizans gibi toplumların kanunlarını da çok iyi biliyor. Hükümet şekillerini, vergi kanunu, medeni kanun, boşanma gibi çok önemli konuları inceliyor. Bunları incelerken örneklerle konuyu sıkıcı olmaktan kurtarıyor. Türklere bakışı dikkat çekici görünüyor. Hatta bizi bizden daha iyi tanıdığı söylenebilir. Bugünün yasalarının Kanunların Ruhu Üzerine adlı bu eserden çok fazla etkilendiğini söylemek yanlış olmaz.
31 kitaptan ve 617 sayfadan oluşan bu devasa eser yayınlandığı günden (1734) bugüne pek çok tartışmaya konu olmuş, deyim yerindeyse Fransa’da olduğu gibi bütün dünyada epok yapmıştır. Kitap 1751 yılında Fransa’da “tehlikeli kitaplar” listesine alınmış ve kitap üzerine yorum yapmayan eleştiride bulunmayan neredeyse kalmamış.Bütün bu tartışmalara rağmen bu kitap bugün bile hukuk ilmiyle uğraşanlara bir kaynak teşkil etmektedir. Planton, Yasalar adlı eserinde; “yasalar, bizi bir erdeme götürecek şekilde hazırlanmalıdır” der. İşte, o erdemi bu kitapta bulacaksınız. Kitabın Fransa’da edebiyat fakültelerinin programlarında yer almaktadır. Bu nedenle bütün insafsız eleştirilere rağmen değerini inkar etmemeliyiz. Felsefe, tarih ve hukuk ilmiyle uğraşan herkesin kütüphanesinde bu kitaba yer vermesini tavsiye ederim.