Bu roman , Türkiye’de politik bakışlı bir polisiye roman olarak belki de güzel bir duruş taşıyor.Roman tanımında belittilen mekan olgusunu da seçim olarak çok iyi başarmış.Sosyalist blokun mimarı Sovyetler Birliği , başkenti,en etkileyici şehirlerinden biriyle bu romana zemin hazırlıyor. Romanın adıyla da bu şehrin yani Moskova’nın üzerine çok yakışıyor.Ahmet Ümit’in bir dönem bu şehirde yaşamasını da bu zengin tasvirsel dokunun gerçekleşmesinde önem taşıdığını düşünüyorum.Karekterler olarak biraz karmaşık dursa da roman ,gerilim olgusunu sürekli hissettirmesiyle polisiye misyonunu başarıyor.Dünyanın dört bir yanından sosyalizm sevdalısıyla gelen öğrenciler ilginç diyaloglarıyla romanı zenginleştiriyor. Türk Komunist Partisi’nin yasaklı dönemindeki atmosferini ustalıkla yansıtması romanın bir diğer başarılı yönü.Unutmadan belirtmeliyim ki Türkiye’deki derin devletin ya da istihbarat birimlerinin bu parti içindeki etkisinden beliren cinayet ; bize çok uzak gözüken dünyanın bazen şaşırtıcı şekilde dikkatsizliğe düştüğünü ve avcı iken av olduğunu gösteriyor.Umut veren bir romancı ; iyi bir polisiye…