“Bir oyun oynayacağız, bu da sana bir davetiye...”Edebiyat kimileri için tehlikeli bir oyundur, kimileri içinse yolları çatallanan bir bahçe. Yazarın hayalinde kurduğu dünyalar yavaş yavaş okurun zihnine sızar ve onu değiştirir. Oyuna katılan okur için mucizelerle dolu o bahçede gezinmek eşsiz bir deneyimdir. Borges’in ayak izlerinde yürüyen, Kafka’nın atmosferini soluyan, Atay’ın ironisiyle acı acı gülümseten ama aslında sadece kendisi olan öykülerinde okuru oyuna davet ediyor yazar. Kurmaca yazarlığında yetkinliğini önceki kitaplarıyla kanıtlamış olan Yekta Kopan, oyunlarla, göndermelerle, dipnotlarla, kolajlarla, parodilerle yaptığı yolculuğun seyir defterini sunuyor Karbon Kopya’da. Öykünün sınırlarını sorgulatan metinler-arasında hatta türler-arasında bir maceraya dönüşen bir yolculuk bu. Yalın bir üslup, zekice bir kurgu ve tüm bunları harmanlayan içtenlikli bir anlatım.“Kitaba dönelim. Hatta sizce sakıncası yoksa kitabın içine girelim.”
Bir kitapsever olmama ragmen Yekta Kopan’i cok gec kesfettigimi dusunuyorum. Ancak son iki senede 1600 sayfa iceren toplam 11 kitabini okuyarak bir anda acigimi kapatmaya calistim. Aslinda bir solukta okudum desem yeri var.
“Karbon Kopya” de en basarili kitaplarindan bir tanesi. Henüz Yekta Kopan okumadiysaniz, bununla baslayabilirsiniz.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Yekta kopan’dan okuyacağım ilk kitap olacak..
Bir kitapsever olmama ragmen Yekta Kopan’i cok gec kesfettigimi dusunuyorum. Ancak son iki senede 1600 sayfa iceren toplam 11 kitabini okuyarak bir anda acigimi kapatmaya calistim. Aslinda bir solukta okudum desem yeri var.
“Karbon Kopya” de en basarili kitaplarindan bir tanesi. Henüz Yekta Kopan okumadiysaniz, bununla baslayabilirsiniz.
Yekta Kopan güzel, su gibi akan öykücülüğünü devam ettirmiş.
Okuyacağım ilk Yekta Kopan kitabı olacak. İlk kitapların bi tehlikesi vardır. Beğenirsen yazarı okumaya devam edersin beğenmezsen bi daha okumazsın.