Öyle derin uykulu bir hayalle bakmıştım ki ona…Girdaba dönüşen, körleşmiş bir kuyu gibi…Gün ışığının sızamayacağı, dipsiz derinlerde bir rüya gibi…Ki, hikâyesi açıldı önümde…Hayır, uyumuyordum. Onun hemen arkasındaydım.Ki, hikâyesine yürüdüm adımsız…***Hekimoğlu’nun çarpıcı anlatımı okuru daha ilk satırlardanKavrıyor, teslim alıyor. Çağdaş Türk Hikâyeciliğini iyi özümsemiş bir yazarla karşı karşıyayız…..Mario Levi
“Tamamlanamamış öykümüzün eksikliğine hikâye” yazmışım kitabın başına. Herkesin eksik kalan öyküleri yok mudur? Yaşanamamış, her ne kadar yaşanmak istense de hep eksik bırakılmış, yarım kalmış… Uzun zamandır bu tarz öykü okumamıştım. Değişik, istisna ve biraz da müstesna… Farklı bir tat, kimileyin damakta kalan… Öykülerdeki benzetmelere özellikle hayran kaldım. Hayal gücünün kaçmaya değil aksine yakalanmaya uğraştığı bir kalemi var Hekimoğlu’nun. Tebrik ederim. Gerçekten güzeldi, özellikle o iki ihtiyarın atışmaları gözlerimin önünde canlandı ve ihtiyarın yalnız kalışı yüreğimi sızlattı. Muhteşem.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
kelime oyunları ile çok farklı anlatımlar katılmış… okurken zevk veren bir kitap…
“Tamamlanamamış öykümüzün eksikliğine hikâye” yazmışım kitabın başına. Herkesin eksik kalan öyküleri yok mudur? Yaşanamamış, her ne kadar yaşanmak istense de hep eksik bırakılmış, yarım kalmış… Uzun zamandır bu tarz öykü okumamıştım. Değişik, istisna ve biraz da müstesna… Farklı bir tat, kimileyin damakta kalan… Öykülerdeki benzetmelere özellikle hayran kaldım. Hayal gücünün kaçmaya değil aksine yakalanmaya uğraştığı bir kalemi var Hekimoğlu’nun. Tebrik ederim. Gerçekten güzeldi, özellikle o iki ihtiyarın atışmaları gözlerimin önünde canlandı ve ihtiyarın yalnız kalışı yüreğimi sızlattı. Muhteşem.