New England'daki üniversite kampüsünde karlar arasında bir kız öğrencinin donmuş cesedi bulunduğunda yakın arkadaşları bile daha henüz onun kaybolduğunu kimseye haber vermemişti. Olayı soruşturan Detektif Spencer O'Malley kısa bir süre sonra genç kızın grup arkadaşları olan Jim, Conni, Albert ve Kristina'nın tuhaf yaşantısına girer. Onların dünyasına yabancı olsa da O'Malley kurbanla arasında bir yakınlık olduğunu hissediyordu. Kızın ölümüyle birlikte ortaya çıkan karmaşık ve gizemli yaşamı şaşırtıcı sırları da içinde barındırıyordu. Gerilim dolu, klostrofobi duygusunu hakkıyla veren sürükleyici bir roman olan Kızıl Yapraklar, Paullina Simons'ı çağdaş yazarlar arasında en ön sıraya yerleştiriyor.
Yıllar önce arkadaşımın elnde görüp okumuştum. Kitabı soluksuz okumuştum ve şimdi satın alıp tekrar okumak istiyorum. Bence şimdiye kadar yazılmış en iyi polisiye romanlardan biri…
‘Kızıl Yapraklar’, bir cinayetin ardından gelişen karmaşık ve gizemli olayları anlatıyor. New England’daki üniversite kampüsünde bir kız öğrencinin karlar arasında donmuş cesedi bulunur. Olayı çözmekle görevlendirilen Dedektif Spencer O’Malley, kısa bir süre sonra genç kızın grup arkadaşlarının tuhaf yaşantısının içine girer. Spencer, onların dünyasına yabancı olmasına rağmen, kurbanla kendisi arasında bir yakınlık olduğunu hisseder. Kızın ölümüyle ortaya çıkan sırlarla dolu farklı yaşamını araştırken, kendisini de içinden çıkılmaz olayların ortasında bulur. ‘On Bir Saat’in yazarı Paullina Simons bu romanında da gerilim dolu ve son derece sürükleyici bir atmosfer yaratmış.
Üniversitede okuyan dört gencin dostlukları ve ilişkileri zaman içinde çeşitlilik gösteriyor. Sonunda geçlerden biri öldürülüyor. Diğer arkadaşlarının her biri birer zanlı.. Polis memuru ölen kıza karşı duyduğu sevgi yüzünden daha da çok üstüne düşüyor olayın. Hatta görevden istifa etmesi bile gerekiyor. Uzun zaman sonra olayı çözüyor ve rahatlıyor. Son derece hızlı okuduğum kitaplardan biri. Başlarda sarmıyor kitap ama sayfalar ilerledikçe hızına yetişemiyorsunuz..
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Yıllar önce arkadaşımın elnde görüp okumuştum. Kitabı soluksuz okumuştum ve şimdi satın alıp tekrar okumak istiyorum. Bence şimdiye kadar yazılmış en iyi polisiye romanlardan biri…
‘Kızıl Yapraklar’, bir cinayetin ardından gelişen karmaşık ve gizemli olayları anlatıyor. New England’daki üniversite kampüsünde bir kız öğrencinin karlar arasında donmuş cesedi bulunur. Olayı çözmekle görevlendirilen Dedektif Spencer O’Malley, kısa bir süre sonra genç kızın grup arkadaşlarının tuhaf yaşantısının içine girer. Spencer, onların dünyasına yabancı olmasına rağmen, kurbanla kendisi arasında bir yakınlık olduğunu hisseder. Kızın ölümüyle ortaya çıkan sırlarla dolu farklı yaşamını araştırken, kendisini de içinden çıkılmaz olayların ortasında bulur. ‘On Bir Saat’in yazarı Paullina Simons bu romanında da gerilim dolu ve son derece sürükleyici bir atmosfer yaratmış.
Üniversitede okuyan dört gencin dostlukları ve ilişkileri zaman içinde çeşitlilik gösteriyor. Sonunda geçlerden biri öldürülüyor. Diğer arkadaşlarının her biri birer zanlı.. Polis memuru ölen kıza karşı duyduğu sevgi yüzünden daha da çok üstüne düşüyor olayın. Hatta görevden istifa etmesi bile gerekiyor. Uzun zaman sonra olayı çözüyor ve rahatlıyor. Son derece hızlı okuduğum kitaplardan biri. Başlarda sarmıyor kitap ama sayfalar ilerledikçe hızına yetişemiyorsunuz..